Tamir ustalarının sıkıntısı parça

Tamir ustalarının sıkıntısı parça
Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu oto elektrik ustası Sedir Yalçın. Ortaokulu bıraktıktan sonra oto elektrik sektörüne giren ve ustalaştıktan sonra kendi iş yerini açan Yalçın, çalışma gayretinde olanlar için iş sorunu olmadığını...

Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu oto elektrik ustası Sedir Yalçın. Ortaokulu bıraktıktan sonra oto elektrik sektörüne giren ve ustalaştıktan sonra kendi iş yerini açan Yalçın, çalışma gayretinde olanlar için iş sorunu olmadığını söyledi. Sarayönü sanayisinde tamir ustalarının en fazla parça konusunda sıkıntı yaşadığına dikkat çeken Yalçın, sanayinin gelişebilmesi için parçacılara büyük bir sorumluluk düştüğünü dile getirdi. Yalçın, ambar olarak kullanılan sanayi dükkanları için de tepki gösterdi. İşte Sedir Yalçın'ın hayatı, görüş ve düşünceleri:

Ustalarımdan Allah razı olsun

"1967 Sarayönü doğumluyum. Ortaokula giderken okulu bıraktım. Okuyarak bir yere ulaşamayacağımı düşündüm. Bir yıl ortaokula gittikten sonra okulu bırakıp meslek edinmek için sanayiye yöneldim. Akücü ve oto elektrikçi Mehmet Altındağ'ın yanına çırak olarak girdim. İşyeri ofis caddesindeydi. Babam şoför olduğu için bu işlere heves ettim. Babamın vasıtasıyla oto elektrikçide başladım. Öyle de devam etti gitti. Mehmet Altındağ orayı kapattıktan sonra Cevat Ocak'ın yanına girdim. Askere gidinceye kadar Cevat ustanın yanında çalıştım. İki ustamdan da Allah razı olsun. Ne öğrendiysem onlardan öğrendim. Onların sayesinde şimdi ekmek yiyoruz."

İş sıkıntısı yok

"Askerliğimiz Hatay ve Ağrı'da yaptın sonra yine Sarayönü'ne döndüm. Asker dönüşü kendi dükkanımı açmaya karar verdim. 1988'de kendi işimi kurarak çalışmaya başladım. 1988'den beri şimdiki yerimdeyim. O zamandan bu zamana oto elektrikçi olarak mesleğimi sürdürüyorum. Bu zamana kadar işten yana hiç bir sıkıntım olmadı benim. Aksine işe yetişememe sıkıntım var. Yoğunluktan dolayı dışarıya çıkamıyorum. Dükkanı bırakamadığımdan dolayı gidemediğim müşterilerimden özür dilerim. Elimden geldiği kadar incitmeden vatandaşımızın işini görmeye çalışıyoruz. Çalışma niyetinde olana iş çok."

Parça sıkıntısı yaşıyoruz

"Sıkıntı yaşadığımız konulardan en önemlisi parça konusu. Burada parçacıların bize sunduğu imkanlar ölçüsünde hizmet verebiliyoruz. Aradığımız birçok parçayı bulamıyoruz. Müşteri geliyor arızayı yapmak için ihtiyacımız olan parçaları parçacılarda bulamayınca müşterimizin işini yapamıyoruz. Biz parçacılarımızdan, Mercedes, BMW parçaları istemiyoruz. Piyasada yoğun olan eski model şahin, toros, renault gibi araçların parçalarını bulundursalar yeter. Bazı parçalar bakkaldaki ekmek gibi. Bakkalda ekmek bulamamak nasılsa bizde öyle oluyoruz. Burada usta bir tamirhane açınca parça bulabilirse tamir yapabilir. Sanayinin en büyük sorunu usta yokluğu diyoruz ama asıl sorun parça. Müşteri bir geliyor, iki geliyor, işini yaptıramayınca ya Kadınhanı'na ya da Konya'ya gidiyor. Bu şekilde bu sanayinin gelişmeyeceği belli. Parçacılarımıza burada çok büyük sorumluluk düşüyor."

Sevince zorluğu kalmıyor

"Bu işin de her iş gibi bazı zorlukları olabilir ama yaptığım işten zevk alınca zorluk diye bir şey kalmıyor. En yoğun dönemimiz harman dönemi oluyor. Çünkü burası bir çiftçi memleketi. En yoğun araç trafiği harman döneminde oluyor. Kışın da boş kalmıyoruz. Soğuklardan etkilenip arıza veren araçlar oluyor. Onları tamir ediyoruz. Kışın karın buzun üstünde, yazın güneşin anlında çalışıyoruz ama işini sevince bunlar gözüne görünmüyor. Oto elektrik işi zaten ağırlığından ziyade teknik bir iş."

Artık usta yetişmiyor

"Artık sanayiye, sanata heves eden yok. Biz buradaki son nesiliz. Bizden başka yetişen yok. Bizim zamanımızda para ikinci plandaydı. Babamız ustaya verdimi eti senin kemiği benim derdi. Şimdi çocuk daha kapıdan girmeden para soruyor. Sanata, meslek öğrenmeye hiç heves eden yok. Bizden sonra bu işi yürütecek kimse yok. Cevat usta, ben bir de Memiş usta var. Dışarıdan bir usta gelirse anca öyle yürür."

Sanayi geçmişte daha iyiydi

"Sanayide yıllar içerisinde esnaf sayısı azaldı gitti. Birçok ustanın olmaması sanayimiz adına büyük eksik. Doksanlı yıllarda bundan iyiydi. Döşemeci, kaportacı, boyacı, hepsi vardı. Şimdi belli başlı birkaç usta kaldı. Ben bir sanayi esnafı olarak dükkanların depo olarak kullanılmasından şikayetçiyim. Burada belki boş dükkan bulunsa esnaf gelecek yer tutacak ama sanayi dükkanlarının yarısından çoğu ambar olarak kullanılıyor. Dükkan bulamadığı için dönüp giden ustalar oluyor."