Tarım işçilerinin ekmek mücadelesi
Sarayönü’ne her yıl belirli aylarda çeşitli illerden tarlalarda çalışmaya gelen tarım işçileri, sıcak havada çapa yaparak ekmek paralarını kazanıyor.
Yılın belirli aylarında Şanlıurfa, Adana ve Güneydoğu’dan gelen tarım işçileri, sulu tarımın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde çeşitli işlerde çalışıyor.
Sarayönü’ne çalışmaya gelen işçiler, çalışma sezonu boyunca ş aileleriyle birlikte pancar çapası yapıyor, nohut ve fasülye yoluyor. Eylül ayına kadar çadırlarda kalan işçiler ilçe dışına kurdukları çadırlarda ekmek mücadelesi veriyor.
Kaldıkları çadırlardan tarlaya minibüsle dağıtılan işçiler gruplar halinde mesai yaparak tarlada fasulye ve pancar çapası yapıyor. Çocuk, genç, yaşlı olan işçilerin zorlu mesaileri sabahın erken saatlerinde başlayarak günün ilerleyen saatlerinde ise artan hava sıcaklıklarıyla birlikte zorlaşıyor. Çadırlarda kalan yaşlılardan bazıları ise topladıkları odunları kırarak ocağı yakmaya hazırlıyor. Akşam saatlerine kadar çalışan tarım işçileri mesai sonunda ise tekrar çadırlarına dönüyor.
Yaklaşık 5 ay boyunca tarlada her gün aralıksız çapa yapan işçiler, hafta sonu yada bayram tatili yapmadan çalışmaya devam ettiklerini söylediler.
Yaklaşık 35 derece sıcaklık altında aralıksız çalışan mevsimlik işçiler, “Yaklaşık bin kilometrelik yoldan geldik, çalışıyoruz. Sabah 5’ten akşam 7’ye kadar çocuklarımızla birlikte durmadan çalışıyoruz.
Aldıkları yevmiyelerin çok düşük olduğundan yakınan işçiler yine de çalışmak zorunda olduklarını belirtiyor.
Biz fasülye, şeker pancarı bezelye ve nohut bitene kadar buradayız. Çocuklarımızla ailemizle birlikte çalışıyoruz biz geçen yıl da buradaydık bu yılda buradayız.
“ÇADIRDA YAŞAM, SEYYAR BANYO, SEYYAR TUVALET”
Mevsimlik işçi olarak geldikleri zaman çadırlarda kaldıklarını ifade eden Şanlıurfalı Büyülü aile reisi Ali Büyülü, “Dışarıdan gelen birisi için sıkıntı olur bu şartlar, alışamaz çünkü. Çadıra, kurduğumuz seyyar banyolara, tuvaletlere her şeye alışıyoruz.
Çocuklarımız ne yazık ki; eğitimden mahrum kalıyor. Onlar için çok üzülüyorum. Urfa’da onları kimseye bırakma gibi bir şansımız olmuyor. Biz okuyamadık, onlar bari okusun bir yerlere gelsin.
Sürekli yer değiştiyoruz. Eğitimden mahrum kalıyoruz. Ama asla şikayetçi değilim. Burada ailemin ve kendimin rızkı için çalışıyorum.” diye konuştu.
