Tatarlardan 18 Mayıs çağrısı: “Sessizlik, suça ortaklıktır”

Tatarlardan 18 Mayıs çağrısı: “Sessizlik, suça ortaklıktır”
Dünya Kırım Tatar Derneği Başkanı Mustafa Sarıkamış, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nün 81. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, tarihin en büyük insanlık suçlarından biri olan sürgünün hâlâ uluslararası kamuoyunda hak ettiği yankıyı bulamadığını vurguladı.

Sarıkamış, "Sessizlik, suça ortaklıktır" diyerek dünya liderlerine ve kuruluşlara seslendi.

Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944'te gerçekleştirilen sürgünle yaklaşık 250 bin Kırım Tatarı, kadın, çocuk, yaşlı demeden hayvan vagonlarına bindirilerek Orta Asya’nın çorak steplerine gönderildi. Yol boyunca ve takip eden aylarda yaklaşık 100 bin kişi açlık, hastalık ve zor yaşam koşulları nedeniyle hayatını kaybetti.

Mustafa Sarıkamış, bu trajedinin yalnızca Kırım Tatar halkının değil, tüm insanlığın ortak acısı olduğunu belirterek, “Bu kadar büyük bir insanlık suçu, uluslararası camiada ne yazık ki yeterince tanınmamıştır. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kurumlar, 18 Mayıs’ı resmen tanımamış, birçok ülke bu büyük acıya sessiz kalmıştır” dedi.

"Türk ve Müslüman olduğumuz için mi sessizlik?"

Sarıkamış, açıklamasında dikkat çekici bir soruyu da gündeme getirdi:
“Kırım Tatarları Türk ve Müslüman oldukları için mi bu kadar kolay görmezden geliniyor? Eğer farklı bir etnik ya da dini kökene sahip bir topluluk olsaydık, dünya ayağa kalkmaz mıydı?”

Sürgün suçlamalarının yıllar sonra Sovyet arşivlerinde asılsız olduğunun ortaya çıktığını hatırlatan Sarıkamış, bugünkü Rusya Federasyonu’nun da bu insanlık suçunun sorumluluğunu üstlenmediğini belirtti. 1991 sonrası başlayan vatana dönüş sürecinin, 2014'te Kırım’ın Rusya tarafından yasa dışı ilhak edilmesiyle sekteye uğradığını hatırlattı.

"Tarihle yüzleşmeden adalet sağlanamaz"

Kırım’daki Tatar halkının bugün hâlâ dini özgürlükler, basın ve ifade hakları gibi konularda ciddi baskılara maruz kaldığını vurgulayan Sarıkamış, camilerin kapatıldığını, medya kuruluşlarının susturulduğunu ve toplum temsilcilerinin hapse atıldığını söyledi.

Sözlerini uluslararası kamuoyuna açık bir çağrıyla tamamlayan Sarıkamış, “18 Mayıs, sadece geçmişin değil bugünün de vicdan muhasebesidir. Dünya kamuoyu bu sessizliğe son vermeli, 18 Mayıs’ı ‘Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Anma Günü’ olarak tanımalıdır. Unutulan her soykırım, yenilerine zemin hazırlar” dedi.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.