TEHLİKELİ BİR VİRÜS

Halk diliyle korona virüsü (Covit 19) u sadece haber yapıyor, yetkililerin ve uzmanların virüsle ilgili görüşlerini paylaşıyorduk.

Tedbirli davrandığımız için bizi bulacağına da, hiç ihtimal vermiyorduk.

Anladık ki; bu virüs için sadece sizin tedbirli olmanız yetmiyormuş.

Ne oldu?

Ev ile bahçe arasında yaşamaya çalışırken bir akşam vücudumda kırgınlık hissettim.

Hafif bir üşütmedir. Nane- limon ile geçer diye dikkate almadım. Birkaç gün evde tedavi olayım istedim.

Ama her geçen gün kötüleştik.

İştahsızlık arttı.

Öksürük gecemizi, gündüzümüzü bir etti. Uyku uyuyamaz hiçbir şey yiyemez olunca hızlıca Eğitim Araştırmanın ek polikliniğine test yaptırmaya gittik.

Testimiz pozitif çıktı ama öksürükten ciğerimiz kötü etkilenmiş. Doktor bizim hastaneye gitmemizi ve yataklı tedavi olmamızı tavsiye edince akşam saati olmasına rağmen Eğitim Araştırma Hastanesine gittik.

Fakat Acil servis ana baba günü gibiydi.  Meğer her gün böyleymiş.

Hasta sayısının fazlalığı ve şikayeti çalışanları bunaltmış gibi.

Doktorlar, hemşireler, hasta bakıcıları öyle yoğunlar ki; senin soracağın soruyu bile dinlemek istemiyorlar.

Sedyeler dahi dolu.

Testimizi ve ek binadaki muayene sonuçlarımızı gösterip hastaneye yatış yapılmasını beklerken Acil Servis görevli doktorundan hep olumsuz cevaplar alınca doğrusu şaşırdım.

Ama o da haklıydı.

Çaresiz ve çok rahatsız bir şekilde dört saat Acil Servis te bekledim. Gece 23 sularında benim gibi 10-15 kişinin çeşitli hastanelere yatışını yaptılar.

O anlar hastaneye yatmak sanki ayrıcalıktı.

10 gün ciğer ve korona tedavisi olduk. Çok şükür sağ salim atlattık.

Göğüs bölümü doktoru Selda Kaynaş ve Serdal bey ile hemşireleri ve hasta bakıcılarının “Can” olduklarını yaşayarak gördük.

Sanki sağlık çalışanı değil de, en yakının gibi ilgileri çok çok teşekkürü hak etti.

İyi ki varlar.

Maske mesafe ve temizlik önemlidir. Ama bu virüsün nereden ve ne zaman geleceği bilinmiyor.

Keşke halk diliyle ifade edilen korona çok kötü bir hastalık olarak anlatılmasaydı bu kadar kısa sürede yayılmazdı.

İnsanlar kendini gizleme ihtiyacı hissetmezdi.

Herkes test yaptırır, pozitif olanlar hastane veya evde karantina da olmaktan çekinmezdi.

Şimdi gelinen nokta tam burada.

Bizimle ilgilenen, bizi yalnız bırakmayan dostlarımıza arkadaşlarımıza sevenlerimize gönül dolusu teşekkür ediyorum.

İnsanın kendisini yalnız hissetmemesi veya hissettirilmemesi tedavi kadar önemliymiş.

Bir süredir ayrı kaldığımız okurlarımızdan da özür diliyorum.

Çok şükür Bismillah deyip yeniden başladık.

Allah’ım ömür verdiği müddetçe sizlerle buluşmaya devam edeceğiz.

Sağlıklı kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi