Zeliha BÜYÜKCENGİZ

Zeliha BÜYÜKCENGİZ

TERZİLİK VE SARAYÖNÜLÜ TERZİLERİMİZ-1

Cumhuriyet döneminde Türkiye’de endüstri gelişimini ve ulusal üretimi destekleyen modernleşmeci endüstriyel bir söylem gelişmiştir. Ulusal kimlik inşasına katkı sağlayacak olan bu söylem içerisinde ülkenin modernleşmesi kadınların modernleşmesi ile bir tutulmuş ve Cumhuriyet kadınının giyinme biçimlerini de içeren yeni rolleri bu ideoloji tarafından tanımlanmıştır.

[1]

Özellikle 1930’lu yıllarda devlet destekli çeşitli enstitüler ve biçki-dikiş kursları ile Türk erkeği ve kadınının dış görünümü biçimlenmiş, 1933 yılında kurulan Sümerbank Fabrikaları’nda üretilen yerli malı kumaşlar ile ekonomik yaşam teşvik politikalarının izlerinin görüldüğü özgün bir giyim kültürü ortaya çıkmıştır. Yine bu dönemde ekalliyet sınıfı terziler ve mahalle terzileri tarafından üretilen giysiler ile Cumhuriyet kadınının ev içi üretimin parçası olarak ürettiği giysiler homojen gibi görünen ancak bir o kadar da çeşitlilik arz eden ulusal giyim kültürünün inşasına katkı sağlamışlardır.

Bu çalışmanın temel amacı, hazır giyim kültürünün oluşmadığı dönemde sosyal hafızayı özellikle terzilerin ürettiği giysilere referans vererek ve modernizasyon dönemi ile ilişkilendirerek anlamaya çalışmak olacaktır.

Bu bağlamda Sarayönü İlçesi’nde “Terzilik ve Terzilerimiz” hususunda İlk kuşak terzilerimizden günümüze değin Terzilik mesleğinin mahiyeti, 1.2.3.4. Kuşak Bay ve Bayan Terzilerimiz, Çıraklar ve Kalfaların aldıkları eğitimler ve Usta terzilerimizin verdikleri eğitimler, çalışma koşulları ve biçimleri, dönemlere göre dikilen giysi türleri, mesleğin en gözde olduğu dönemler, Sarayönü’nde terzilik mesleğinin öğretimine yönelik açılan eğitim kurumları, biçki-dikiş kursları ve daha pek çok konuda hemşerilerimizi aydınlatmak, gelecek kuşakların terzilik mesleğinin önemini idrak etmesi gayesiyle bu çalışmamızı siz değerli hemşerilerime takdim ediyorum.

Bu çalışmamızın ana kaynağı , Sarayönü’nde İkinci Kuşak Terzi Duayenimiz Behzat Aydemir ile yapmış olduğum mülakattır. Bu mülakat neticesinde öğrendiğim tüm bilgileri siz saygıdeğer okuyucularıma, memleketime   bir kültür hizmeti olarak aktaracağım. Behzat Aydemir,12.11.1938 tarihinde Sarayönü’nde dünyaya gelmiştir. Babası rahmetli Mecit Aydemir ve rahmetli Medine Aydemir’in oğludur. Rahmetli Ayşe Sözbir’ in hayat arkadaşıdır. Esma Ulutaş,  Medine Dizman,  İbrahim Aydemir’in muhterem babalarıdır.

Terziliğe 1951 yılında 13 yaşında iken başlamıştır. Çıraklık döneminde ustası Sarayönü 1. Kuşak terzisi rahmetli  Musa Sarıtaş’tır (Terzi Musa). Kalfalık döneminde ustası  ise Sarayönü 1. Kuşak terzisi rahmetli Kazım Bayraktar’dır. Behzat Aydemir, 1957 yılında Konya’da terzilik mesleğinin zirvesi sayılan “İhtisas Eğitimi” ni Sarayönülü “Ağalar “ sülalesinden Terzi Mehmet Ural’dan almıştır. İhtisas Eğitimi esnasında hem bay hem de bayan giysilerinin her çeşidini dikmiştir.

Bilhassa Dünya Modasının o dönemde merkezi kabul edilen Paris modasının her modelini toplumumuzun örf ve adetlerine uygun şekilde hem tasarlamışlar, hem de dikmişlerdir. Böylelikle Moda Tasarımının temellerini 1957’de atmışlar, gelecek kuşaklara öncü olmuşlardır.

Behzat Aydemir, üç yıllık uzmanlık eğitiminin ardından  ilk terzi dükkanını 1960 yılı, Ekim ayında Sarayönü Akdoğan Sokağı’nda   açmıştır.

Behzat Aydemir ilk çıraklık eğitimini “Arafa” sülalesinden Sarayönü 3. Kuşak terzisi Arif Köstekli’ye, (Arafalar’ın Hamdi’nin oğlu Arafa Köstekli) ilk kalfalık eğitimini ise, Sarayönü 3. Kuşak Terzisi Boz Kamalar’dan Mevlüt Biçer’e vermiştir. Kendisine sorduğumuz “İlk dönemlerde ne tür giysiler dikerdiniz?” sorusuna ”Takım Elbiseler, Pantolonlar, Gömlekler, Pijamalar, İç Giyim (Köynek)” yanıtını vermiştir.

1-Himam, F. Dilek, Tekcan, Elif, “Erken Cumhuriyet Dönemi Terzilik Kültürü ve Ulusal Maddi Kültürün İnşası, Hacettepe Üniversitesi, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi -CTAD Uluslararası Hakemli Dergi, Yıl 10, Sayı 20 (Güz 2014), s. 221-254.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zeliha BÜYÜKCENGİZ Arşivi