Tüm engelleri aştı işsizlikte takıldı

Tüm engelleri aştı işsizlikte takıldı
Sadrettin Topal, 2014 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından 3 buçuk ay komada kaldı. Komadan uyanıp, gözlerini açtıktan sonra bir süre felç kalan Topal, yaklaşık 3 yıl süren fizik tedavi sürecinin ardından ayağa kalkmayı...

Sadrettin Topal, 2014 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından 3 buçuk ay komada kaldı. Komadan uyanıp, gözlerini açtıktan sonra bir süre felç kalan Topal, yaklaşık 3 yıl süren fizik tedavi sürecinin ardından ayağa kalkmayı başardı. %98 engelli raporu bulunan Sadrettin Topal, başına gelen bunca sıkıntıya rağmen hayata sıkı sıkı tutunmaya çalışıyor. Ayağa kalktığı 2018 yılından bu güne kadar başvurmadığı iş kalmayan Topal, maalesef hala aradığı işi bulabilmiş değil.

Sarayönü’de eski MHP İl Başkanı Mehmet Topal’ın yeğeni, Mustafa Topal’ın oğlu Sadrettin Topal 2014 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından, uzun süren bitkisel hayat ve fiziksel tedavi sürecinin sonunda ayağa kalkması ile birlikte hayata sıkı sıkı tutunmaya çalışıyor. İnsanların sağlıklarının kıymetini bilmesi gerektiğini belirten Topal, engelli durumda olduğu için hiçbir yerde iş bulamadığını ama mücadele etmekten asla vazgeçmediğini belirtti.

Oğlunun hayatta kaldığı için Allah’a sonsuz şükürler ettiğini belirten baba Mustafa Topal “Ailecek oldukça zor günler geçirdik. Oğlumun trafik kazası geçirdiğini öğrendiğim gün hayatımın en kötü günüydü. Doktorlar fazla ümitlenmemiz gerektiğini söylediler. 3 ay komada kaldı. O 3 aylık süreçte her gün cehennemi yaşadım. Şükürler olsun ki oğlum 3 ayın sonunda gözlerini açtı. Gözlerini açtıktan sonra ise hareket edemiyordu. Bu sefer felç olmuştu. Tam 3 yıl hem doktorlar hem de kendim oğluma fizik tedavi uyguladık. 3 yılın sonunda şükürler olsun ki oğlum ayağa kalkmayı başardı. Her gün belirli aralıklarla dışarı çıkardım. Yavaş yavaş yürüme mesafesini ve süresini arttırdım. Şimdi biraz da olsa kendi başına hareket edebiliyor, tedavi süreci belki de ömür boyu devam edecek.” diye konuştu.

“Ömrüm yettiğince oğluma bakarım”

Allah ömür verdiği sürece oğluna bakabilecek gücü olduğunu belirten Mustafa Topal, şöyle devam etti: “Rabbim yüzümüze güldü, oğlumuzu bize bağışladı. Bende babası olarak ona ömrüm yettiğince bakacağım. Geçtiğimiz yıl düğünümüzü de yaptık. Artık aile babası. Kendi ailesini geçindirmekle yükümlü. Ben elimden geldiği kadar ona destek olurum, neyim var neyim yoksa oğluma veririm. Ama bunca engeli aştıktan sonra çalışmak oğlumun da hakkı.  Bize bunu çok görüyorlar 4 senedir. Sürekli oyalıyorlar. Engelli olan benim oğlum değil, engelleri yaratan bizim insanımız.

Başvurmadığım siyasi parti, yerel yönetim, özel sektör firmaları kalmadı. Nedense konu başkaları olduğu zaman işler oldukça hızlı ilerliyor. Yanlış anlaşılma olmasın, benim oğluma bakabilecek gücüm var. Amcasının yanında sigortasını da yaptırıyorum. Oğlum yataktan kalktı, bir çok engeli aştı, ama çalışamadığı için, ailesine kendi imkanları ile bakamadığından psikolojisi alt üst olmuş durumda. Hayata dönmesine mucize olarak bakılan bir çocuğun, psikolojisini bozarak yeniden sağlık sorunları yaşamasına sebep olmaya kimsenin hakkı yoktur.  Yetkililerin, devletimizin taşın altına elini koyarak yavrumun istikbalini kurtarmalarını istemek bir vatandaş olarak, engelli bir çocuğun babası olarak benim en doğal hakkım.”

 

Devletimizin bana verecek bir işi yok mu

Allah’ın izni ile yuvasını kurup, dünya evine girdiğini belirten Sadrettin Topal ise şunları kaydetti: “Kazadan sonra rabbim, bana hala yaşayacak ömrün var dedi ve hayırlı ile yuva kurmamı da nasip etti. Oldukça zorlu bir sürecin ardından ayağa kalktım. Ailemle birlikte tüm engelleri aştım ama işsizlik engelini maalesef aşamadım. Başvurmadığım yer kalmadı. Pazar günü ilçe ziyaretine gelen Sayın Milletvekilimiz Mustafa Kalaycı beyefendiye de durumumu anlattım. Sağ olsun danışmanlarına talimat verdi, özgeçmişi aldılar ve konuyu yakından takip edeceğini belirtti. 4 yıldır psikolojik olarak çok yıprandım. Devletimizin bana verecek bir işi yok mu? Benim engelim sağlık sorunlarım değil, işsizliğin getirmiş olduğu psikolojik baskı. Devletimizden, büyüklerimizden sorunuma çözüm bulmalarını istiyorum. Dayanacak gücüm kalmadı “

XXX