Tutmaz dediler azimle tutundu

Tutmaz dediler azimle tutundu
Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu çiçek ve hobi tasarımı sektöründe faaliyet gösteren Hatice Atmaca. İlçenin hem bayan, hem de en genç esnaflarından bir tanesi olan Atmaca, azmi ile gençlere örnek oluyor. Açtığı işyeriyle...

Esnaf köşesinin bu haftaki konuğu çiçek ve hobi tasarımı sektöründe faaliyet gösteren Hatice Atmaca. İlçenin hem bayan, hem de en genç esnaflarından bir tanesi olan Atmaca, azmi ile gençlere örnek oluyor. Açtığı işyeriyle kısa süre içerisinde ilçenin alışkanlığı dışında olan bir sektörü insanlara benimseten Atmaca, hobi tasarımları, canlı çiçek ve çeşitli organizasyonlar konusunda ilçede arz ve talep dengesi oluşturdu. İşte Atmaca'nın kısa ama başarılı esnaflık hayatı:

Evde başladığım işi büyüttüm

1990 Sarayönü doğumluyum. Konya Selçuklu Gazi Lisesi'ni tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi Laborant ve Veteriner Sağlık bölümünü yarıda bıraktım. İşyerimi 2017 yılının Mayıs ayında açtım. İş yerimi açmadan önce yaklaşık 3 yıldır da evde çalışıyordum. Çocuklarımdan dolayı evde çalışmak zor oluyordu. Ayrıca ev çok fazla dağılıyordu. İşyeri açmayı çok istiyordum aslında ama danıştığım hiç kimse yürümeyeceğini, tutmayacağını söylüyordu. Bir gün gördüğüm bir rüyanın da etkisiyle işyeri açmaya karar verdim. Biriktirdiğim para ve babamdan aldığım 4 bin lira ile işyerimi açmayı kafamda kesinleştirdim.

Bütün riskleri alarak işyerimi açtım

Tamamen tesadüf eseri İstanbul'dan bir kadın ile tanıştım. Bu işi yaptığını ve sağlık nedenleriyle bırakacağını öğrendim. Elindeki malzemeleri satacağını söyledi. Bir hafta babamı ikna etmeye çalıştım. Dört bin liralık malzemeyi İstanbul'dan tanımadığımız birinden kargo ile getirtmenin çok riskli olduğunu düşünen babam bir hayli kabul etmedi. Sonunda ısrarıma dayanamayan babam dolandırılacaksak da dolandırılalım deyip kabul etti. Malzemeleri getirttikten sonra bir süre evimde muhafaza ettim. Malzemeler geldikten 1-2 ay sonra da işyerimi açtım. Bu işerini açarken en çok babamı ve eşimi ikna etmek için uğraştım. Esnaflığın kolay olmadığını, bu işin Sarayönü'nde tutmayacağını çok söylediler. Önceden evde yapıp İnstagram'da satıyordum. Beğenmeye bakmaya evime falan geliyorlardı kadınlar.

Ticaret aşkım babamdan geliyor

Evlendikten dört yıl sonra başladım ben bu hobi tasarımı işine. Benim ticaret aşkım babamdan geliyor sanırım. Babam ek işler de yapardı. Pazarda marul satardı mesela. Beni de götür diye ağlardım ona. 9-10 yaşındaydım. Bir gün beni de götürmeyi kabul etti. Normalde on kasa marul satıyorsa o gün marulu yetiştiremedik. Babam, "senin bereketinden kalmadı marul" dedi. Ben tezgahı bekledim, babam marul almak için hale gitti. Benim ilk ticari deneyimim o oldu. Ben hiç bir zaman çalışmaktan gocunmadım. Ben her zaman kendi harçlığımı çıkarırdım. İğne oyası falan yapardım. İğne oyasında emek çok, ücret az olduğu için bıraktım.

İşimi sevmenin karşılığını aldım

Dükkanı ilk açtığımda bayanların çok dikkatini çekiyordu. Burada ne var diye gelip bakıyorlardı ama bir şey almadan gidiyorlardı. BİM'in bana çok faydası oldu. Ben sürekli internetten araştırıp kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Gördüğün farklı şeyleri yapmaya başladım ve zamanla hediye ihtiyacı olanlar işyerime yönelmeye başladı. Ürünleri güzel bulanlar alışveriş yapmaya başladı. Daha sonra özel günlere de hitap etmeye başladık. Anneler günü, babalar günü, sevgiler günü, doğum günü hediyeleri falan derken insanlar bunu benimsedi ve işlerim rayına oturdu. İşimi severek yaptığım için karşılığını kısa sürede aldım. Ben işe ilk başladığımda kiramı çıkarsam yeter diyordum ama Allah'a şükür beklediğimden daha fazlası da oldu.

İstediğim noktaya geldim

Günümüzde düğünü, nişanı veya buna benzer bir organizasyonu olanlar tek kişi ile muhatap olmak istiyor. Bizde bunu sağladık. İhtiyaç duyulan tüm aktivitelere hitap ettiğimiz için bu durum insanlara kolaylık sağladı. Ayrıca ben buradaki esnaflardan Şöhret abla, Aydın abi ve Nevin ablanın çok desteğini gördüm. Okumayı çok istemiştim ama olmadı. Okuyamadım ama kendi işyerimi açtım. Zaten okumanın amacı da meslek sahibi olmaktır. Tırnaklarımla kazıyarak iyi bir noktaya geldim. Benim okuyamayan gençlere tavsiyem, üzülmesinler. Mücadele ettikten sonra istedikleri hayata ulaşabilirler.

Çiçek kültürü oluştu

Hobi tasarımına yakın bir sektör olduğu için özel günlerde çiçek sormaya başladılar. Çiçek talebi artınca biz de çiçekçiliğe de yönelmeye başladık. İlk zamanlarda buket şeklinde Konya’dan hazır getirtiyorduk. Zamanla talep daha da artınca kendim canlı çiçek getirip buketi burada müşterilerin isteğine göre yapmaya başladım. Buket çiçek kültürü ilçemizde bir hayli gelişti. Sevililer gününde burada 180 adet gül sattım. Bunun yanında saksı çiçeği de getirmeye başladık. Bayanlar olsun, erkekler olsun bize gelerek bu anlayışı ilçeye yerleştirdiğimiz için teşekkür ediyorlar. Daha önce insanlar çiçek alabilmek için Konya’ya gidiyorlardı. Artık buradan kolayca ulaşabiliyorlar.” şeklinde konuştu.

İlçede dükkan sıkıntısı var

İlçemizde en büyük sıkıntı bana göre dükkan sıkıntısı. İlçemizde doğru düzgün dükkanlar yok. Eli yüzü düzgün dükkanlara bin liranın üzerinde kira isteniyor. Şu anda işyerim bana çok küçük geliyor ama kiralar aşırı yüksek. Zaten düzgün boş bir dükkan bulmakta zor. İlçemizdeki bu dükkan sıkıntısının çözülmesi gerekiyor. İyi iş yerlerinin artması demek, esnafların daha kaliteli hizmet vermesi demek.