Ülker: “TOKİ konutları amacından saptı”

Ülker: “TOKİ konutları amacından saptı”
Esnaf köşemizin bu haftaki konuğu hırdavat sektöründe faaliyet gösteren Veysel Ülker. Çocukluğundan beri esnaflığın içerisinde yer alan ve devlet memurluğu kazanmasına rağmen gitmeyen Ülker, esnaflığının yanı sıra siyasi...

Esnaf köşemizin bu haftaki konuğu hırdavat sektöründe faaliyet gösteren Veysel Ülker. Çocukluğundan beri esnaflığın içerisinde yer alan ve devlet memurluğu kazanmasına rağmen gitmeyen Ülker, esnaflığının yanı sıra siyasi kimli ile de tanınıyor. Refah Partisi ve Saadet Partisi’nde aktif olarak rol alan ve iki dönem de Belediye Meclis Üyeliği görevini yürüten Veysel Ülker, ekonomik krizin kendilerini çok kötü etkilediğini söyledi. Krizin yanı sıra ilçeye toplamda yapılan yaklaşık 1500 daireden oluşan TOKİ konutlarının ilçedeki sıcak parayı götürerek durgunluğu arttırdığını ifade eden Ülker, ilçede yapılan yeni ev sayısının bir elin parmağını geçmediğini belirtti.

Memurluk yerine esnaflığı tercih ettim

1967 Sarayönü doğumluyum. İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Liseyi bitirdikten sonra İmam Hatiplik sınavına girdim. Sınavı kazanıp İstanbul Şile’ye tayinim çıktı ama gitmedim. Babam imam olmamı istemişti. Sınava gir diye ısrar ettiği için sınava girdim. Babamla beraber çalışmayı tercih ettiğim için gitmedim. Rahmetli ağabeyimde öğretmenliği kazanmıştı. O da gitmedi. Doğduğumuzdan beri esnaflığın içinde olduğumuz için, esnaflığı daha çok sevdiğimiz için memurluk cazip gelmedi. Ağabeyimle ben dükkana başlayınca babam emekli oldu. Ağabeyimle 10 yıl çalıştıktan sonra ağabeyim rahmetli oldu. O vefat edince yeğenlerimle çalışmaya devam ettik. 33 yıldır esnaf olarak bu sektörün içerisindeyiz. Esnaflığın yanında tarım ve nakliyatla da uğraşıyoruz. Bu dükkanı babam 1977’de açmıştı. Ondan önce bakkal dükkanı varmış. Biz hırdavat işinden önce camcılık yapardık. O yüzden bizim lakabımız camcılar olarak kaldı.

İki dönem meclis üyeliği yaptım

Esnaflığın yanında siyaset içerisinde de aktif rol aldık. 1980-1990 yılları arasında Milli Gençlik Vakfı’nın yönetiminde görev aldım. Oradan Refah Partisi’nin yönetimine geçtim. Refah Partisi kapanınca Saadet Partisi kuruldu. Oranın yönetiminde de görev aldım. Mehmet Güney ve Nafiz Solak’ın belediye başkanlığı dönemlerinde 2009 yılından 2019 yılına kadar Saadet Partisi’nden belediye meclis üyeliği de yaptım. Beş yıl Tüketici Hakem Heyeti’nde çalıştım. Şu anda halen Sarimder başkan yardımcısıyım. Bunun yanında imam hatip lisesi okul aile birliği başkanıyım. Sarayönü sulama kooperatifinde başkan yardımcısıyım. Aktif olarak ilçemizin insanına hizmet etmeye çalışıyoruz.

Sermaye olarak ağır bir iş

Hırdavat sektöründe çürüyecek, zamanı geçecek mallar olmaması bu işin en güzel yönü. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Akşam kapatıp gidiyoruz. Yaptığımız iş marketçiliğe benziyor ama market gibi akşamları açmak zorunda kalmıyoruz. Allah bereket versin üç beş kuruş kazanıyoruz ama iş yükümüz ağır. Meblağlar yüksek tutuyor. İşçilik ağır. Birde müşteri malı ayağına istiyor. Bir torba çimento bile olsa götürmemiz isteniyor. Yüksek sermaye gerektirdiği için çevirmesi zor oluyor. Veresiyemiz çok fazla. En büyük sıkıntımız veresiye. Küçük yerde olduğumuz için veresiye vermek zorunda kalıyoruz. Veresiyeler zamanında gelmezse bu kez ödemelerde sıkıntı yaşıyoruz. Kanunlar hep müşteriden yana olduğu için elimizde senet olsa dahi bazen alacaklarımızı tahsil edemiyoruz.

Bu kadar TOKİ zararlı

Yaklaşık 10 yıldır yapılan TOKİ konutlarından dolayı hırdavat sektörü durdu. İnşaat malzemesi satılmıyor. İlçede yeni ev yapılmıyor. TOKİ’ler sıcak parayı direk çekiyor. İnsanlar orayı ödedikleri için eski evlerinin tamiratlarını da yaptırmıyorlar. İlçeye bu kadar TOKİ konutu yapılması biraz aşırılık oldu. Bu kadar konutun ilçemizdeki siyasetçilerin oy kaygısından dolayı yaptırıldığını düşünüyorum. Mecliste de karşı çıktım ben bunlara. O zaman bana kendine iş çıkarmaya çalıştığın için karşı çıkıyorsun dediler. Halbuki biz memleketin geleceği için karşı çıktık. Kimse gidip oturmuyor da. Herkes şimdi kiracı arıyor.

Amacından saptırıldı

Bu evler hangi amaca hizmet ediyor bilmiyorum. Millet yazlık kışlık olarak falan kullanıyor. Alır satarım kar ederim diye düşünenler var. Yatırım aracı olarak kullanılıyor. Halbuki bu evler dar gelirlilere yönelik yapılması gereken evler. Ama bizim ilçede her önüne gelen TOKİ’den ev aldı. TOKİ koleksiyonu yapanlar var. Bu konutlar amacına da hizmet etmiyor. Sarayönü ekonomisini TOKİ’lere bağladılar. Bu refah seviyesini düşürüyor. Böyle bir şey hiçbir ilçede yok. Sarayönü’nün 9 bin nüfusu var 1500 tane TOKİ konutu yapıldı. Bizden başka böyle bir uygulama yapan yok. Bu faydalı bir uygulama olsa niye tüm iller ve ilçeler bunun üzerine yoğunlaşmasın. Kaç kişi oturacak, kaçı kiraya verecek, kaçı boş kalacak, önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Esnaflık sözünde durmaktır

Esnaflıkta birincisi güler yüzlü olmak gerekir. İnsanların derdinden anlamak gerekir. İnsanlara yardımcı olmak gerekir. Gelen insanların işini gördükten sonra vadeli mal verdiysen iyi takip etmek gerekir. Erken açıp geç kapatmak esnaflığın en önemli kuralıdır. Birde elinden geldiği kadar müşteriye yok demeyeceksin. Çeşidi iyi takip etmek gerekir. En önemlisi de söz. Esnaf sözünde duracak. Tutamayacağı sözü vermeyecek.

Çarşı kürünüp yeniden yapılmalı

İlçenin en önemli sorunu çarşının düzeni. Çarşının durumuna acil bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Ya bir kooperatif kurulmalı yada istimlak edilmesi lazım. Konya’da Kapu Camii’nin civarında olduğu gibi burada da bir çalışma yapılması lazım. Park sorununu da çözmek gerekiyor. Çarşının kürünüp yeniden yapılması şart. Altı üstü ilçemizin bir tane çarşısı var. Bir büyük sorunda işsizlik. Sarayönü’nün bir an önce sulu tarıma geçmesi gerekiyor. Bizim burada ekonomi ancak sulu tarımla canlanır. Organize Sanayi Bölgesi yapılabilirse çok harika olur. Konya’ya yakın olduğumuz için bu proje hayata geçebilir gibi geliyor bana. Çünkü yeni yapılan organize sanayilerde Konya’ya uzak. Mesela Tetik 70-80 kişi çalıştırıyor. Bunun gibi fabrikalar olsa işsizlik biter. hava alanı yapılacak deniyor. Yapılırsa o da iyi olur.

Ekonomi çok kötü

İlçe ekonomisinden ziyade son iyi yıldır ülke ekonomisi çok kötü. Ticaret son derece zayıfladı. Herkes borçlu. Herkes bankalara mahkum oldu. Ülkenin gidişatını iyi görmüyoruz. İlçe ekonomisi de ülke ekonomisine bağlı olarak çok durgun. Hem iş hem alacak yönünden çok sıkıntı çekiyoruz. Ortalama yüzde 130’luk bir zam var ortada ama haberlerde enflasyon tek haneye düştü deniyor. Bunu nasıl oluyor bizi çıksın bunu izah etsin. Apaçık bir devalüasyon yaşadık. Paramız yüzde yüz değer kaybetti ama insanlar bunun üzerinde hiç durmuyor.

Çiftçilik bitme noktasında

Ben aynı zamanda çiftçilik yaptığımdan dolayı çiftçiliğinde çok sıkıntılı olduğunu söylemek istiyorum. Mazot, gübre, tohum fiyatları çok yüksek. Çiftçi para kazanamıyor. Çiftçilik bitme noktasında geldi. Maliyetler çok yüksek. Ürün para etmiyor. Çiftçi maliyetleri düşürmek için bu sene gübre atmayacak gibi görünüyor. Alım fiyatı 1,5 lira diye açıklanıyor ama ofis bu fiyata alım yapmıyor. Çiftçi yine tüccarın eline bırakılıyor.