Uluslararası koruma projesi Sarayönü’nde uygulanıyor

Uluslararası koruma projesi Sarayönü’nde uygulanıyor
Sarayönü’nde Koruyucu Tarım Derneği, Almanya merkezli organik tarım araştırma enstitüsü FiBL tarafından hazırlanan çok uluslu toprağı koruma projene ortak oldu. Akdeniz'de Koruma Tarımı'nı yükseltmek için fiziksel ve zihinsel...

Sarayönü’nde Koruyucu Tarım Derneği, Almanya merkezli organik tarım araştırma enstitüsü FiBL tarafından hazırlanan çok uluslu toprağı koruma projene ortak oldu. Akdeniz'de Koruma Tarımı'nı yükseltmek için fiziksel ve zihinsel engellerin aşılması amacıyla hazırlanan proje ile toprak işlemesiz, zirai ilaçlardan ve gübrelerden arındırılmış bir doğal üretim yöntemi oluşturulmaya çalışılıyor.

Sarayönü’nde Koruyucu Tarım Derneği, Avrupa Birliği'nin Araştırma ve İnovasyon Çerçeve Programı olan Horizon 2020 kapsamında desteklenen ve finanse edilen PRIMA programı çerçevesinde çok uluslu ConServeTerra projesinin Türkiye ayaklarından birini yürütüyor.

Toprağın korunmasına yönelik geliştirilen projede "Akdeniz'de Koruma Tarımı'nı yükseltmek için fiziksel ve zihinsel engellerin aşılması" hedefiyle faaliyet gösteriliyor.

Proje, Almanya, İspanya, Fas, Tunus ve Türkiye’den 16 kurum ve kuruluşun işbirliğinde yürütülüyor. Projenin Türkiye ortaklarını ise Sarayönü’nden Koruyucu Tarım Derneği ve Konya’dan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü oluşturuyor.

Proje, Dünya çapında 200'den fazla çalışanıyla sürdürülebilir tarıma adanmış dünyanın önde gelen organik tarım araştırma ve teknoloji transfer merkezlerinden biri olan Almanya merkezli organik tarım araştırma enstitüsü FiBL tarafından ortaya çıkarıldı.

Koruyucu Tarım Derneği Başkanı Mehmet Karlı, proje hakkında bilgi verdi.  ConServeTerra'nın genel amaçlarından bahseden Karlı, yaptığı açıklamada, “Çiftçilerin toprak yönetimi kararlarını çevreleyen zihinsel, kültürel ve bağlamsal gerçeklerle mücadele ederek, CA ilkelerinin Akdeniz bölgesinde daha geniş bir şekilde kabul edilmesini ve benimsenmesini kolaylaştırmak istiyoruz.” dedi.

Projenin spesifik hedeflerinden bahseden Karlı, şöyle devam etti:

“Yürüttüğümüz proje ile toprak işleme faaliyetlerini bitirip yüzeyindeki organik madde tabakasını olabildiğince korumak istiyoruz. Topraklarımız her geçen gün çoraklaşıyor. Bunun önüne geçebilmek için toprak işleme faaliyetlerini en aza indirip, gübre ve tarım ilaçlarının olumsuz etkilerini topraktan uzaklaştırmamız gerekiyor. Gelecek nesillere bu mirası en iyi şekilde aktarabilmemiz gerekiyor.”

Karlı, proje faaliyetlerinden bahsederek şöyle konuştu:

Çiftçi tarla okulları ve yağış simülatörleri aracılığıyla çiftçilerin toprağa ve toprağın bozulmasına ilişkin takdirini ve anlayışını geliştireceğiz. Stratejik toprak işlemenin fizibilitesini ve performansını (yabancı ot kontrolü, mahsul üretkenliği ve toprak kalitesi) ve toprak işlemesiz ile azaltılmış toprak işlemeyi karşılaştırarak sonuçları gözlemliyoruz.”