ÜRETİMİ DERT EDİNMEK

Gıda da artan fahiş fiyata karşı okurlarımızın isteği üzerine geçtiğimiz hafta içerisinde yazdığımız yazıda ticarette insaf sınırlarını aşanlara “Unutma ölüm var” diye çağrıda bulunmuş Hz. Hamza’nın ahiret hayatı ile ilgili sözlerini paylaşmıştık.

“Mal ve hizmetlerin yanında, özellikle inşaat ve gıda ürünlerinde fiyatlar çok aşırı yükseldi.

Bir gün, diğer günü tutmuyor.

Satıcıya soruyorsunuz. Durumdan şikayetçi.

Alıcıya soruyorsunuz. Durumdan şikayetçi.

Kim memnun.

Onu bulamadık.”  diyerek sorunu kamuoyu gündemine taşımıştık.

Haklı bir gerekçe önümüze geldi.

Artan döviz fiyatı piyasayı allak bullak ediyormuş.

Market raflarındaki ürünlerin çoğunluğunun ithal olması dengeyi bozuyormuş.

Piyasa ise bize şunu anlatıyor.

Pandemi ve kuraklığın damga vurduğu son dönemde enflasyon canavarı da hortladı. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 14,60, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 25,15 olarak gerçekleşti. 12 ayda en yüksek artış yüzde 28 ile mal ve hizmetlerde, yüzde 21 ile ulaştırmada, ortalama yüzde 20,6 ile gıdada görüldü. Şüphesiz gıda fiyatları vatandaşın en çok etkilendiği alan oldu. Bazı gıda maddelerinde artışlar yüzde 100'e vardı. Geçen yıl 120 gıda ürününün fiyatında artış görüldü, sadece 5 ürünün fiyatı azaldı. Fiyatları artıran bir önemli unsur da, dövizdeki yükseliş oldu. Ancak ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle doların ateşi düştü. 8,50'nin üzerini gören kur, 7,50'nin altına çekildi. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: Dolar yükseldi diye jet hızıyla zam yapanlar, döviz gerileyince fiyat indiriminde neden yoklar? Oysa bugün dolar, gördüğü zirvenin yüzde 14'e yakın altına düştü. Fiyatlara da benzer bir indirim gelmesi gerekmez mi?

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken konuya sessiz kalmadı.

Çok önemli açıklama yaptılar.

Palandöken; "Dövizin ateşinin yükseldiği dönemlerde maliyetleri bahane ederek A’dan Z’ye tüm ürünlere zam yapanlar, döviz düşüşe geçtiği zaman, indirim için aynı şekilde acele etmiyor. Kimse döviz kurlarındaki oynaklığı fırsata çevirerek vatandaşı mağdur etmemeli.

Esnafımız da sattığı ürünlerin yerine yenisini koyamaz hâle geldi. Ancak 2021 yılında kur 7.40 seviyelerine indiğinde, bu zamların hiçbiri geri alınmadı. Dövizdeki oynaklık, fırsata çevrilmemeli. Dünyadaki gelişmelere ve dış politikaya bağlı olarak, bu oynaklık üzerinden menfaat sağlanmamalı. Zaten pandemi döneminde yalnızca zaruri ihtiyaçları için harcama yapan vatandaşımız, bir de bu gereksiz fiyat artışlarıyla zorlanmamalı. Vatandaşın alım gücü hesaba katılarak, başta enerji ve akaryakıt olmak üzere tüm kalemlerde indirime gidilmeli" derken, Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk ise ülke marketlerinde oluşan konjonktüre şu sözlerle dikkat çekti.

"Her üç üründen biri ithalmiş. Bu haberi kaç kişi gördü, kaç kişi kendine dert edindi? İşte biz bu dertle çok önceden dertlendik ve bir yola çıktık.

REM People’ın Aralık ayında yayınlanan araştırmasına göre ülkemiz marketlerindeki her üç üründen biri ithalmiş. Gıda da raflardaki ithal ürün miktarı %13. Biz raflarımızı geri almak için 2007’de bir yola çıktık ve raflardaki yerimizi de işimizi de her yıl biraz daha büyüttük"

Sonuç mu?

Başkan Konuk’un dediği gibi üretimi dert edinmek.

Başka çaremiz de yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi