UYUMAMASI GEREKENLER OKUSUN

Bizler asırlardır, dinine, bayrağına ve devletine sımsıkı sarılan bir milletin evlatlarıyız.

Dinimiz, devletimiz ve bayrağımızla gurur duyarız. Bu değerlerimizi kırmızı çizgimiz yani namusumuz olarak görür, bu hassasiyetimizi de, her zaman ve her yerde bütün dünya aleme ifade ederiz.

Geleceğimiz için de genç kuşaklara; “Bizim bizden başka dostumuz yok” diyerek hatırlatma yaparız.

Ayakta kalabilmemiz için ihtiyacımız olan her alanda yerli ve milli üretim şart deriz.

Bunu millet olarak öyle özümseriz ki; bazen imkansızlıklara, ya da maksatlı engellemelere rağmen yine de inatla başarmaya çalışırız.

Yoksa, aldığımız mirası devredememe endişesi taşırız.

Gaflet ve delalet içinde olanlar var mıdır?

Tarih boyu olmuştur.

Olmaya da devam edeceklerdir.

Bunlar her dönem birliğimize, beraberliğimize yerli ve milli üretimimize darbe vurmaya çalışan alçakların, vatan hainlerinin torunlarıdır.

Bize düşmanlık edenlerin yerli işbirlikçileridir.

Dede Korkut ne demiştir.

“Kötülere acımak iyilere zulümdür. Zalimleri affetmek mazlumlara zulmettir.”

Bunları bilerek ve tarihi örneklerini hatırlayarak tedbiri almakta bizim asli görevimizdir.

Bana ne diyemeyiz.

Dememeliyiz.

Bizim sınırlarımız cetvelle çizilmedi.

At sırtında düşmanlara haddini bildirdik. Kazma ile, kürekle, kılıçla, kalkanla, orakla, çekiçle vatan toprağımızı koruduk.

Sanayileşme sevdamız tarımı biraz ihmal ettirdi.

Ancak hepimizi evlere kapatan Corona virüsü,  millet ve devlet bağına sımsıkı sarılan bize geleceğimizin içinde tarımda yerli ve milli üretim olduğunu yeniden öğretti.

Tarımın başkenti Konya Ovasında bunu ısrarla dillendiren ve hayata geçiren Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, “Toprak uyurken, uyumaması gereken çok sayıda kişi, birçok kurum var. Tarlaya tohum düşmeden verilecek destek kararları üreticiye yön tayin eder” sözleriyle yeni bir heyecanı başlattı.

Başkan Konuk, “Tarlalar bembeyaz örtünün altında uykudayken verilecek teşvik ve sübvansiyon kararları toprak uyandığında hangi tohumları filizlendireceğini de önümüzdeki yıl da bazı ürünlerde ithal ikamesine muhtaç kalıp kalmayacağımızı da şekillendirecek. Geçtiğimiz yıl ve yıllarda ithal ettiğimiz ürünlerin listesi herkesin malumu. Gün bugündür; Tarlaya tohum düşmeden verilecek destek kararları üreticiye yön tayin eder. Raf fiyatlarında istikrarı sağlar. Ülkemizin dövizinin yabancı ülkelerin çiftçisinin cebine akmasını önler” diyerek te tarımın önemine bir kez daha dikkat çekti.

Bu konuyu bugün niye mi gündem yaptım.

Temeli 1976 yılında atılan ve bölgede Erbakan'ın fabrikası olarak bilinen Türkiye'nin en değerli şeker fabrikaları arasında gösterilen Ilgın Şeker Fabrikası'nda eski teknoloji ile çalışan kireç ocakları artık çalışamayacak hale geldiği için üretim durdu.

Fabrika sahasında bulunan ve işlenemeyen 150 bin ton pancar yaklaşık 15 milyon lira nakliye parası ödenerek Eskişehir ve Ankara Şeker Fabrikalarına taşınmaya başlandı. Taşınan pancarlarda ise ciddi polar kaybı yaşanırken, yatırımsızlığın bedeli TÜRKŞEKER'e ağır olacak.

Türkiye’nin en iyi şeker fabrikaları arasında yer alan Ilğın Şeker Fabrikası’nın geldiği durum herhalde hepimizin içini acıtmıştır.

Konuk başkan Konya Şeker de bir fabrikadan 50 fabrika çıkardı.

Bu örneği görmeliyiz diyerek gündem yaptım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi