YANKI

Dağlık bir bölgede usta çırağıyla yürürken, çırak ayağını taşa çarpar ve can acısıyla "ah!"diye bağırır. Dağdan gelen "ah!"sesini duyan çırak hayret eder.

"Sen kimsin? " deyince, cevap "Sen kimsin? ” kızarak "Sen bir korkaksın. “ deyince, cevap "Sen bir korkaksın."

Ustasına bakar, Ne oluyor diye sorar. Oğlum dikkat et, diyen usta vadiye doğru "Sana hayranım der." Aynı sesi duyar. "Sen harikasın." dediğinde aynı sesi duyar.

Çırak şaşırmış ne olduğunu anlayamamıştır. Usta: Oğlum, insanlar buna yankı derler ama gerçekte yaşamın kendisidir. Yaşama ne verirsen, sana onu yansıtır.

YAŞAM, senin davranışlarının aynasıdır. Yaşamında daha çok sevgi istiyorsan, insanları sev. Saygılı davranılmasını istiyorsan, saygılı davran. Anlaşılmak istiyorsan, anlamaya gayret et. İnsanların hoşgörülü ve sabırlı olmasını istiyorsan, önce sen hoşgörülü ve sabırlı olmalısın. Oğlum, yaşamda ne ekersen onu biçersin. Bu doğa yasası. İnsanların yaşamı tesadüfler sonucu oluşmaz.

YAŞAM, davranışlarımızın yansımasından başka birşey değildir. (Cengiz ERŞAHİN)...

YAŞAM: Yaşam, bazen dalgalı deniz gibi, içine sığmaya çalışmak. Yanardağ gibi kızgınlığını gizleyebilmek. Gidenlerin ardından bakakalmak. Hayal edilen sevgiliyi beklemektir. Doğru kişileri yanlış görmek, Yanlış kişileri doğru zannetmektir. Yanlış zamanda hareket etmektir. Kendinle başbaşa kaldığın yalnızlıktır.

Küçük bir gülümseme, komik bir surattır. En sevdiğin yanındayken huzur, ağlarken kederdir. Dostlarla neşedir. Yaşam, zorunluluğu, sorumluluğu bilmektir. Her mevsimi kendi güzelliği ile kabul etmektir. Herşeye rağmen yapabilmeyi, hedefe ulaşmayı, doğru zamanda, doğru açıda olmayı tercih etmektir. Yaşam, yaşamaya değer yolculuktur...

YAŞAMAYI ÖĞRENMEK Yardım ve dua eden eller çok kutsaldır. Herkes çok iyi olmak ister, çabalayanlar azdır. Herkes, hak ettiğini bulur, başarılı olanlar itiraf eder. Herkes, çok çalışır, ama sadece fark edilenler yükselir. Yaşamayı öğrendiğimiz sürece, yaşamın değerini anlarız (SENECA)...

İnsanın eski haliyle yeni halini kıyaslaması daha sağlıklı sonuçlar doğuruyor. Daha önceki olumsuz hallerimizin ne kadarını bırakabildik? Olmasını beklediklerimizin ne kadarı gerçekleşmiş?

Asla olmaz dediklerimiz olmuş. Hayalini kurduğumuz birçok şey, biz fark etmeden önümüze konuyor. İçimizde yüreğimizin en diplerinde mutluluk yaşıyorsak, Allah'ımıza sonsuz inanmanın ve güvenmenin huzurunu duyarız.

Yaşama, olumlu bakmayı öğrendiğimizde, olayların ve elimizdekilerin kıymetini daha iyi hissedeceğimizi biliriz. Hepimizin yaşama dair algıları ve savunmaları farklıdır. Yaşama tutunabilmeyi, sorunlarla baş edebilmeyi, tekrar ayağa kalkıp devam edebilmeyi zamanla öğreniriz.

Kimisi öfkeyle karşılar yaşadıklarını, kimisi sürekli şikâyet eder, kimisi de acısıyla yola devam etmeye çalışır. Herkes, kendi yolunda kendince bir yürüyüş sergiler. Tepkilerimiz her zaman bilinçli olmaz. Bazen fark etmeden kararlar alırız.

Neden yaptığımızı, niye öyle davrandığımızı, bilemediğimiz zamanlar olur. Yaşadıklarımızı algılayış, yorumlayış ve çözme metotlarımız farklıdır. İnsanın kendisi ve geçmişi ile yüzleşmesi kolay olmuyor.

Yine de gayret ederek, savaşmayı, sevmeyi, gitmeyi, kalmayı, ufak tefek değişikliklerle mutlu olmayı, kaliteli bir yaşamı tekrar öğrenmeye çalışabiliriz.

Yaşam, bugün ama düşündüğümüz hep yarın. Sürekli bir şeyleri yarına erteliyoruz. Yaşanacak kaç yarınımız olduğunu bilmiyoruz. Sevgi sözlerimizi, affetmeyi ertelemeyelim.

Sağlıklı, huzurlu yaşamlar hepimizin olsun inşallah.

SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17