Yerli tohumda önemli adım

Yerli tohumda önemli adım
Selçuk Üniversitesi Sarayönü Meslek Yüksek Okulu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Entitüsü iş birliğiyle, yerel, modern, farklı tür buğday türleri, yabani türler ile integenerik ve interspesifik...

Selçuk Üniversitesi Sarayönü Meslek Yüksek Okulu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Entitüsü iş birliğiyle, yerel, modern, farklı tür buğday türleri, yabani türler ile integenerik ve interspesifik buğday melezlerini içeren 27 farklı genotipinde verimli, kaliteli ve sağlıklı beslenme yönüyle değerli yerli tohum üretiliyor.

Elde edilen tohumlardan iki yıl boyunca çoğaltılarak sulu ve kuru koşullar için uygun, mevcut yerel, ilkel ve modern çeşitlerden ilgili özellikler yönüyle, daha üstün karakterli olanları analiz edilerek yeni genetik kaynaklar kazandırılıyor.

Amerikan Tohum Bankası, Araştırma Enstitüleri, Türkiye’nin farklı bölgelerinden ve yerel yetiştiriciler ile Montana State Üniversitesi’nden Prof. Dr. Phil Bruckner’ından elde edilen tohumlar, Selçuk Üniversitesi Sarayönü Meslek Yüksekokulu’nda iki yıl boyunca çoğaltılarak sulu ve kuru koşullar için uygun, mevcut yerel, ilkel ve modern çeşitlerden ilgili özellikler yönüyle, daha üstün karakterli olanları analiz edilerek yeni genetik kaynaklar kazandırılıyor.

Selçuk Üniversitesi Sarayönü Meslek Yüksekokul Dr. Öğr. Üyesi Hayati Akman Türkiye’de özellikle yabani buğday, yerel buğday, modern çeşitler, intergenerik ve interspesifik türler ile diğer ülkelerde yerel olarak yetiştirilen ilkel buğdayların, kuru ve sulu koşullarda adaptasyonuyla ilgili bu derece kapsamlı ve sistemli bir çalışmanın ilk kez yapıldığını söyledi.

 

Büyük katkı sağlayacak

Projenin gıda güvenliği ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacağını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Akman, “Bu araştırmada kullanılan ilkel buğdayların bazılarının verim yönüyle siyez ve gernik buğdaylarından daha yüksek verime sahip olması sebebiyle bunlara alternatif olabileceği düşünülmektedir. Çalışmanın ortaya çıkmasında teşvik eden etken devletimizin ve kurumuzun yerel ve yerli tohumculuğu desteklemesidir.” diye konuştu.

“Genotipler tercihe sunulacak”

Araştırmada kullanılacak olan materyallerin birçoğu bölgede halen yetiştiriciliği yapılan veya geçmişte Türkiye’de kullanılan genotipler olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Akman, “Bölgeye adaptasyonu açısından herhangi bir problem oluşturmayacağı düşünülmektedir. Yerel buğdaylar ile yüksek verimli kültüre alınmış buğday ve buğday melezlerinin yetiştirilmesinin yaygınlaştırılmasıyla istihdamın artırılması amaçlanmaktadır. Verim, kalite ve sağlıklı beslenme yönüyle üstün karakterli genotipler üretici, tüccar ve tüketicilerin tercihine sunulacak.

Seçtiğimiz tohumların bazılarının Tarım ve Orman Bakanlığı’na tescili ve kaydı için başvuracağız. 2023 yılında da bu tohumlarımızı ülke ekonomisine kazandırmış olacağız” ifadelerini kullandı.