Yerli üretim, küçük aile işletmeleriyle birlikte daha çok desteklenmeli…

Yerli üretim, küçük aile işletmeleriyle birlikte daha çok desteklenmeli…
Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği(TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, 1946 yılından beri her yıl 12-18 Aralık tarihlerinde kutlanılan “Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası” nedeniyle birtakım açıklamalarda...

Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği(TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, 1946 yılından beri her yıl 12-18 Aralık tarihlerinde kutlanılan “Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası” nedeniyle birtakım açıklamalarda bulundu.

TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik, son yıllarda dünyada yaşanan olumsuzluklar nedeniyle gıdaya erişimin zorlaştırdığını belirterek “Bu durumda yerli üretimin, bitkisel ve hayvansal üretimde kendine yeter olmamızın, yerli malının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla yıllarca yerli malı haftalarında kullanılan ‘Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı sloganının anlamını bugün çok daha iyi idrak ettiğimiz günleri yaşıyoruz.” dedi.

Türkiye’nin dünyada, sebze ve meyve ile bazı ürünlerde birinci, çok sayıda tarım ürününde ilk sıralarda yer aldığını belirten Çelik, “Birçok meyve, sebze türünün yetiştiği ülkemizde sofralarımızda yerli malı ürünlerin olması gerekir.Ancak ülkemizin yeterince üretim yapamadığı bazı stratejik ürünleri ithal etmek zorunda kaldığımız da bir gerçektir.Ülkemiz potansiyeli neredeyse hiçbir ülkede olmayacak kadar zengin bir tarım ülkesidir.Yapısal sorunlarımız nedeniyle kullanamadığımız tarımsal potansiyelimizin tamamını kullanmamız durumunda 85 milyon insanımızın gıda güvencesini yerli üretimle sağlamakla kalmayız, rahatlıkla içerisinde bulunduğumuz coğrafyanın gıda ihtiyacını da karşılayabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Yerli üretim, küçük aile işletmeleriyle birlikte daha çok desteklenmeli…

Genel Başkan Çelik, yerli malı üretiminde en büyük katkıyı veren kesimin küçük aile işletmeleri olduğuna dikkat çekerek “Yerli malı üretiminin artırılması küçük aile işletmelerinin desteklenmesinden geçer. Çünkü yerli malı üretimini bu işletmeler sağlamaktadır. Dolayısıyla küçük aile işletmelerini yaşatmak zorundayız.Küçük aile işletmeciliğine verilen desteklerin artırılması tarımdaki sürdürülebilirliğin en temel çözümlerinden biridir.Genç neslin tarımda kalması, kırsaldan kente göçün önlenmesi ve tarımsal faaliyetin kuşaktan kuşağa aktarılması için küçük aile işletmeleri daha fazla desteklenmelidir. Gıdanın etkili güç olduğu günümüzde 85 milyonluk nüfusumuzun gıda güvencesini sağlamak için küçük aile işletmelerinin maddi ve manevi desteklerden önemli pay alması tarım ve hayvancılığımızın daha iyi yerlere gelmesini sağlayacaktır. Bu manada Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Tarım ve Orman Bakanlığımızın Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Hibe Programı kapsamına 50 baştan 300 başa kadar küçükbaş hayvan işletmelerini de alması sektörümüz açısından çok değerli bir hamle olmakla birlikte küçük aile işletmelerine çok daha fazla destek sağlanmalıdır.” dedi.

Doğal ve tamamen yerli olan küçükbaş hayvan et ve süt ürünleri tüketilmeli...

Yerli malı tüketim bilincinin oluşturulmasına ilişkin seferberlik başlatılması gerektiğine vurgu yapan Çelik, küçükbaş hayvan et ve süt ürünlerinin tüketimine de ağırlık verilmesini arzu ettiklerini belirterek “İnsanlarımızın yerli malı tüketmesine ilişkin topyekûn seferberlik ilan edilmelidir. Yerli mal tüketimi yanında tamamen yerli üretim olan ve insan sağlığı ve beslenmesinde hayati önemi olan küçükbaş hayvan et ve süt ürünlerinin tüketiminin de yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Dolayısıyla yerli üretime ağırlık vermemiz yerli malı kullanımı ile ilgili bilinci insanımıza kazandırmamız gerekiyor. Yerli malı üretiminin önündeki engellerin kaldırılması üretim artışını sağlayacaktır. Önümüzdeki yıldan itibaren özellikle girdi maliyetlerinin düşürülmesiyle birlikte üretimin artacağını ve sonuçta insanlarımızın daha fazla tüketime yöneleceklerini bekliyoruz. Ayrıca yerli malı kullanırken tutumlu olmamız, savurganlıktan kaçınmamız, dinimizce de haram olan israftan uzak durmamız geleceğimiz adına son derece önem arz etmektedir.” dedi.