Yeşilkaya "Yerli ve milli söylemleri palavra"

Yeşilkaya "Yerli ve milli söylemleri palavra"
Cumhuriyet Halk Partisi Sarayönü İlçe Başkanı Bayram Yeşilkaya, Türkiye Şeker Fabrikaları'na bağlı 14 fabrikanın satışı ile ilgili olarak sert eleştiride bulundu. Şeker fabrikalarının stratejik bir yere sahip olduğuna değinen...

Cumhuriyet Halk Partisi Sarayönü İlçe Başkanı Bayram Yeşilkaya, Türkiye Şeker Fabrikaları'na bağlı 14 fabrikanın satışı ile ilgili olarak sert eleştiride bulundu. Şeker fabrikalarının stratejik bir yere sahip olduğuna değinen Yeşilkaya, "Her söze yerli ve milli diye başlayan iktidar, ilk fırsatta yerli ve milli şeker fabrikalarını yangından mal kaçırır gibi satıyor. Bu yerli ve milli söylemleri palavradan başka bir şey değil." dedi.

Cumhuriyet döneminin 80 yıllık birikiminin 15 yılda özelleştirme adı altında satıldığını belirten Bayram Yeşilkaya, yaptığı açıklamada, "Ülkemizin en büyük kamu kurumlarında, en stratejik kuruluşlarında uluslararası şirketler söz sahibi olmuştur. Üretim ekonomisi yerine tüketimi körükleyen politikalar yüzünden ülkeyi dar boğaza sokan, milyonlarca yoksul yaratan hükümet, müflis tüccar gibi elde avuçta ne kaldıysa satmaktadır. OHAL KHK’sı ile Şeker Kurumu’nun kapısına kilit vuran iktidarın hedefinde şimdi de şeker fabrikaları vardır. TEKEL’i özelleştirerek tütünü bitiren iktidar şeker pancarını da bitirmek için düğmeye basmıştır. Fabrikaların satılmasıyla şeker pancarı tarımı bitirilecek, ülkemiz nişasta bazlı şekere muhtaç hale getirilecek, binlerce kişi de işsiz kalacaktır. Cumhuriyetle yaşıt şeker fabrikaları yerli ve millidir. Ancak, yerli ve milli kavramlarını ağızlarından düşürmeyen iktidar, iş icraata gelince en önce yerli ve millileri satmaktadır." dedi.

Şekerin sağladığı katma değerle, gayri safi milli hasılayı artırdığını ve pancarın orta Anadolu şartlarında yetişen ve alternatifi olmayan bir ürün olduğunu belirten Yeşilkaya, " Şeker bir ülke için stratejik üründür. Kapitalizm denilince ilk akla gelen devletler bile tarım ve hayvancılık konusunda korumacı politikalar izliyorlar. Oysa biz bereketli topraklar üstünde ithal gıda ile doyuyoruz. Tahıl ambarı denilen ülke, artık tahıl ürünleri ithal ediyor. Atatürk’ten kalan milli sermayeyi ve milletin mallarını üç kuruşa satan ama hamdolsun ki kendi yaptırdığı köprüden ve yoldan kendi vatandaşlarını dolarla geçiren yerli ve milli bir iktidarımız var." şeklinde konuştu.

Fabrikaların satılmasının, pancar şekeri yerine nişasta bazlı şeker kullanımını yaygınlaştıracağını vurgulayan Yeşilkaya, şunları söyledi: "Nişasta bazlı şekerin insan sağlığını olumsuz etkilediği biliniyor. AB ülkelerinde nişasta bazlı şeker kullanım kotası yüzde 5’ken bizde yüzde 15'tir. Bu bile ülkeyi yönetenlerin halkın sağlığını hiç umursamadıklarını, onlar için önemli olanın Cargill gibi küresel şirketlerin çıkarları olduğunun kanıtlıyor. Devlet şeker üretmez, devlet et üretmez, devletin fabrikası olmaz” diyenler, bugün Sırbistan’dan et ithal etmek zorunda kalıyorlar. Halkının sağlığını güvence altına almayan, hatta küresel şirketlerin çıkarlarına göre kendi üreticisini cezalandıran ve kendi piyasasını korunmasız bir şekilde dışarıya açan bir devlet olmaz. 'Devlet fazla maaş verip fazla adam çalıştırıyor, zararına şirket işletiyor’ iddiaları da geçerli değil. Devlet kapitalist bir şirket değil, sosyal bir varlıktır."