Yüksek verimli tarımın yolu yenilikçi bitki beslemeden geçiyor

Yüksek verimli tarımın yolu yenilikçi bitki beslemeden geçiyor
Dünya nüfusundaki artış, uluslararası rekabet ve bazı ülkelerin ihracat kısıtlamalarına bağlı olarak ortaya çıkan gıda güvenliği endişesiyle çok daha önem kazanan yüksek verimli ve kaliteli tarımsal üretimin yolu, yenilikçi...

Dünya nüfusundaki artış, uluslararası rekabet ve bazı ülkelerin ihracat kısıtlamalarına bağlı olarak ortaya çıkan gıda güvenliği endişesiyle çok daha önem kazanan yüksek verimli ve kaliteli tarımsal üretimin yolu, yenilikçi yöntemlerle bilinçli bitki beslemeden geçiyor.

Verim ve kaliteyi direkt etkileyen bitki besleme, gelişmiş tarım ülkeleriyle rekabette ve toprakların korunmasını amaçlayan sürdürülebilir tarımda önemli rol oynuyor.

Özellikle yağış yetersizliği yaşanan yıllarda bitki besleme guruplarının ve gübrelemenin önemi daha da artıyor.

"Ezbere gübreleme dönemi bitti"

Ziraat Mühendisi Ahmet Büyükatçeken, gelişen ülkelerin tamamında bitki besleme yöntemlerinin değişmeye başladığını söyledi.

Gelişen ülkelerin yanı sıra Türkiye'de de ciddi çalışmalar yürütüldüğünü dile getiren Büyükatçeken, geçmişten gelen klasik gübreleme anlayışının terk edilmesi gerektiğini ifade etti.

Büyükatçeken, sıvı azot, sıvı potasyum, enzim ve aminoasit grupları gibi daha özellikli bitki besinlerinin önemini artırdığına işaret ederek, özellikle kıraçta ya da suyun az olduğu zamanlarda bitkiyi stresten çıkarabilecek bitki besleme yöntemlerinin izlenmesi gerektiğini belirtti.

"Gelenekçilikten profesyonelliğe geçmeliyiz"

Rekolteyi arttırırken milli bir yapı oluşturup ekonomiye de katkı sağlamak adına gelenekçilikten daha profesyonel yöntemlere geçilmesi gerektiğini söyleyen Büyükatçeken, "Çiftçilerle birebir görüşmeler yapılmalı. Arazi yapılarının topografyaları çıkarılıp içerisindeki iz element miktarları analiz edildikten sonra ekilecek ürünün hangi besinleri istediğinin, kullanılması gereken saf azot, fosfor, potasyum miktarlarının net bir şekilde belirlenmesi gerekiyor." diye konuştu.

Avrupa'da 20 yılda oluşturulan sistemin, girişimci ruha sahip Türk yatırımcılar sayesinde 3-5 yıla kadar yakalanabileceğini belirten Büyükatçeken şöyle konuştu:

"Avrupa ülkeleriyle aramızdaki açığı hızlı bir şekilde kapatıp, onlarla yarışabilecek pozisyona geleceğiz. Mesela ayçiçeği ve yağ fiyatlarının belirlenmesinde Ukrayna’nın ne kadar büyük rolü varsa, buğday, arpa, pancar, mısır fiyatlarında da bizim belirleyici olmamız gerekiyor. O yüzden bitki beslemeye harfiyen dikkat etmemiz gerekiyor. Bunları uygularsak inanıyorum ki Türk çiftçisi de, milli ekonomiye katkı sağlayacak refah içinde bir tarım yapar duruma gelecektir."

"Mekanizasyondaki başarıyı bitki beslemede de yakalamalıyız"

Büyükatçeken tarımsal üretimde eski anlayış kalıplarının yıkılması gerektiğine değinerek şunları kaydetti:

"Türkiye coğrafya olarak dünyanın en zengin gen çeşitliliğine ve verimli topraklara sahip olan bir ülke fakat mekanizasyonda yakaladığımız dünya standartlarını, özellikle bitki besleme konusunda yakalayabilmiş değiliz. Çok önemli bir tarım ülkesiyiz. Bazı ürün guruplarında dünyayı doyurabilecek bir kapasitedeyiz. Sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için üreticilerden bizim istirhamımız, bildikleri klasik üretimden, yenilikçi, modern üretime doğru eğilim göstermeleridir."