Ziyafet sofralarını abartmayın!

Açlık ve susuzlukla midemizin dinlendiği Ramazan ayının sonuna geldik. Kontrollü ve dengeli beslendiyseniz bu dönemi herhangi bir sağlık problemi yaşamadan atlatmış olabilirsiniz; ancak ziyafet sofralarına dönüşen bayram sofrasına karşı da aynı iradeyi göstermeniz gerekiyor…

Bütün ailenin bir arada olduğu o büyük ziyafet sofrasına oturmanızın her şeyden bol bol yemeniz anlamına gelmediğini unutmayın!

Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı kesinlikle atlamayın. Poğaça, börek yerine tam buğday, çavdar ekmeği tüketerek kan şekerinizi düzenleyin.

Salam, sucuk, sosis, pastırma gibi ısıl işlem görmüş şarküteri ürünlerinden uzak durun.

Size ikram edilen her şeyi yemek zorunda değilsiniz. Bunu aklınızdan çıkarmayın.

Tüm yemek çeşitlerinden atıştırmak yerine, kendinize küçük bir tabak seçin ve sağlıklı olanlardan az miktarlarda alarak tabağınızı hazırlayın.

Susamayı beklemeden su için. Günde 2-2,5 litre su tükettiğinizden emin olun.

İkram edilen her şeyin tamamını yemeyin. Örneğin iki baklava diliminin sadece birini yiyin.

İkram edilenler seçenekliyse hamurlu tatlılar yerine en hafif olan sütlü tatlıları tercih edin.

Çay ve kahveyi ölçülü tüketin. Günlük içeceğiniz çay miktarı 3- 4 bardağı, kahve ise 2 fincanı geçmemelidir. Mümkünse rezene, ıhlamur, papatya gibi bitki çaylarını tercih edin.

Sebze ve meyve tüketimini artırın.

Kendinizi değil; misafirlerinizi de düşünerek onlara tatlı tabağı yerine mevsim meyvelerinden oluşan bir tabak hazırlayın.

Az ve sık beslenin. Geç kahvaltı etseniz bile ara öğünler ve ana öğünleri azar azar da olsa hayatınıza dahil edin. Bu Ramazan ayı sonrası eski düzeninize geçişinizi sağlamaya yardımcı olacaktır.

Aktif olun. Ziyaret edeceğiniz yerlere giderken yürüyün; asansör yerine merdiven kullanın.