Gürkan, “Hem paranızı hem emeğinizi heba etmeyin"
Sarayönü Tarım Kredi Kooperatifi Müdür Vekili İbrahim Gürkan, şu günlerde piyasada fazla miktarda dolaşan değerleri çok düşük olan veya sahte olan gübrelere karşı çiftçileri uyardı.
Yanlış gübrenin topraktaki etkisinin uzun yıllar sürdüğünü dile getiren Gürkan, çiftçilere, “Gübre satın alırken mutlaka lisans ve tescil belgesini isteyin, faturasını mutlaka alın” şeklinde uyarıda bulundu.
Üreticinin bugünlerde gübre ihtiyacını temin etmeye başladığını belirten Gürkan, konuyla ilgili şu uyarıları yaptı: “Farklı çuvallarda ve farklı fiziki özelliklerde kimyevi gübrelere rastlanabiliyor. Yapılan analizler neticesinde içerisinde yüzde 20-40 oranında tuz bulunan sahte gübrelerin piyasada dolaştığı biliniyor. Bu nedenle çiftçimizin emeklerinin boşa gitmemesi için gübre ihtiyaçlarını mutlaka, kimyevi gübre üretimi yapan firmalarla satış sözleşmesi olan gübre bayilerinden temin etmesi büyük önem arz ediyor. Köylerde ve pazarlarda kamyon üzerinde satılan ürünlerden çiftçimizin kaçınması gerekiyor.”
Balçıktan sahte gübre yapıyorlar
Sahte gübrenin hem çevreye zarar verdiğini hem de üründeki verimi düşürdüğünü anlatan Gürkan, şunları kaydetti: “Sahte gübreyle çiftçi aldatılıyor. Haksız rekabet oluşturularak, gerçek gübre satanlar mağdur ediliyor, çiftçinin de canı yanıyor. Bazı sahteciler balçığı granül hale getiren düzenekler hazırlıyor ve gerçek gübre rengine boyayıp, gübre fabrikalarının ambalaj taklitlerini de yaparak gübre diye satıyorlar. Bu sahte gübreler bitkiler için hiçbir besin maddesi içermediği gibi birçok olumsuzluğu da beraberinde getiriyor. Çiftçiler, balçığa para ödüyor. Sahte gübre satanlar, binlerce ton gübre satıyor ve milyonlarca lira haksız para kazanıyor.”
Olumsuz etkileri çok fazla
Gürkan açıklamasının devamında, “Bu gübreler uzun yıllar düzeltilmeyecek sonuçlar doğuracak. Ürünlerden zarar edilmesinin yanında toprak mineral değerlerini kaybederek çölleşme ve rüzgar erozyonuyla karşı karşıya kalacak. Çiftçiler her aldıkları gübrelerde kesinlikle analizlerini yaptırmalı. Bu konuda ciddi oranda denetimlerin artması gerekli. Toprağın tuzluluğunun artması nedeniyle yaşamını tarıma bağlamış sayısız uygarlığın yok olduğunu tarih içerisinde anımsarız. Günümüzde en yeni ve çağdaş toprak, su, bitki ve çiftlik işletmeciliği tekniğine karşın tuzluluk nedeniyle tarım dışı kalmış alanlar oldukça yaygındır. Toprakta biriken tuzlar, toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerini bozmakta ve bitki gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir.” dedi.
