İKLİM BİZİ UYARIYOR

Gururumuz Konya Şeker’in markası TORKU’nun Patates işleme tesislerini gezdik. Çiftçilerle muhabbet ettik.

Onların yüzlerinin gülmesini ve geleceğe emin planlamalarını sizlerle paylaşacağız.

Çünkü onların gülen yüzü, bizim de yüzümüzü güldürdü.

O bölgede toprak artık öksüz kalmayacak.

Önümüzdeki hafta içerisinde Seydibey tesisleri ile ilgili gezi notlarımın hepsini aktaracağım.

Bugün ülkemizi ve hatta dünyayı çok ilgilendiren su meselesini yazmak istedim.

Çünkü su artık milli mesele olmaya başladı.

İyi bir gelişme oldu. Küresel ısınmanın su kaynaklarına getireceği olumsuz sonuçlara tedbir olması için TBMM de Su Komisyonu kurulması için karar alındı.

Bu konu artık devlet meselesi de oldu.

Ayrıca İç Anadolu Bölgesi’nde uzun yıllardır kurak geçen iklim, hepimizin su konusuna yakından ilgilenmesini elzem hale getirdi.

Öncelikle; Su kaynaklarının kullanımı, kuraklık ve iklim değişikliğinin, küreselleşme olgusunun ön plana çıkmasıyla global sorunlar arasında yerini aldı.

Bu görünen köy kadar net.

Öyleyse millet olarak bizde birey, aile ve toplum olarak suyu israfa kaçmadan kullanmaya duyarlılık göstermeliyiz. Gelecek nesillerden ödünç aldığımız dünyamızdaki tüm doğal kaynakların olduğu gibi su kaynaklarının da korunması ve tasarruflu tüketimi; tek bir bireyden tüm insanlığa kadar hepimize önemli bir sorumluluk yüklemektedir. İklim değişikliğinin verdiği mesaj çok açıktır, dünyamız tehlikededir. İklim değişikliği ve kuraklığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz.

Bu konuda atılacak en büyük adım ise duyarlı insanların sayısını arttırmak.

Hepimiz duyarlı olmaz isek sonuç ortada.

Allah göstermesin sadece kuraklığı konuşuruz.

Önemli konularda birlikte hareket edilmediği sürece hiçbir eylemin gerçek anlamda dönüştürücü ve etkili olamayacağını çok iyi biliyoruz.

Onun için bana ne diyemeyiz.

Dememeliyiz.

Şimdi bugünden itibaren suyumuzu amacına uygun ve tasarruflu kullanalım derim.

İnsan yaşamının en önemli ihtiyaçlarından birisinin su olduğunu unutmayalım.

Milli Eğitim Bakanlığı ilk ve orta derecelik okullarda, YÖK Yüksek okullarda,  Kurum ve kuruluşlar ile özel sektör çalışanlarına, Sivil Toplum Kuruluşları üyelerine su ile ilgili bilgilendirme çalışmasını başlatmalı.

Kapı tokmağı gibi kafamızın içine sokacak kadar ciddi bir çalışma olmalı.

Olmalı ki; insanlar bir damla su değil mi, dememeli.

Damlaların gölleri denizleri oluşturduğunu bilmeli.

Ağaçlandırma dahil suyun tasarruflu kullanımı ile ilgili bir seferberlik başlatalım.

Yarın çok geç olabilir.

İklim değişikliğiyle mücadele sadece bir çevre mücadelesi değildir. Aynı zamanda bir kalkınma meselesidir.

Yoksa geleceğimizi planlamada tökezleriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi