TÜGVA'dan "Ezan ve Kudüs" açıklaması

TÜGVA'dan "Ezan ve Kudüs" açıklaması
Türkiye Gençlik vakfı Sarayönü Temsilciliği tarafından "Ezan ve Kudüs" konulu bir basın açıklaması yapıldı.Cuma namazı çıkışında Merkez Çarşı Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Hasan Hüseyin Akdoğan...

Türkiye Gençlik vakfı Sarayönü Temsilciliği tarafından "Ezan ve Kudüs" konulu bir basın açıklaması yapıldı.

Cuma namazı çıkışında Merkez Çarşı Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Hasan Hüseyin Akdoğan okudu.

Akdoğan yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Ezan, göğün ve yerin yegâne hükümranı olan Allah'ın, bu hükümranlığının yeryüzünde ve gökyüzünde günde beş defa ilân edilmesinin adıdır. Ezan, yani bu ilâhî ilân, muhatabı olan insana, her türlü günlük meşgalesinin en yoğun olduğu anlarda okunarak, bu meşgalelerin yeryüzünün ve gökyüzünün Rabbi olan Allah'a ve onun dinine ne kadar uyduğunu tefekküre zorlayan bir çağrıdır. Yine ezan, gayb âlemini de saf saf hakkın huzurunda toplayan; evrene meşruiyet meşk eden; yıldızlara, tohumlara, taşlara, çimenlere, börtü böceğe, sözgelimi mahlûkata; iplerini elinde bulunduran Allah tarafından, ihtiyaç duydukları ilâhî mesajın günde beş defa ulaştırılmasının ta kendisidir.

Ezan, inananlara, kula kulluk etmeye yeltenmeyi aklının ucundan dahî geçirmeden evvel devreye girerek, haklı oldukları takdirde onlara tüm dünyayı karşılarına alacak gücü bahşeden çağrıdır.

Ezan, Mekke'nin, Horasan'ın, Semerkand'ın, Buhara'nın, Bağdat'ın, Irak'ın, Mısır'ın, Suriye'nin, Kosova'nın, Bosna'nın, Endülüs'ün, Gırnata'nın, İstanbul'un ve Kırım'ın fetih müjdecisidir,

Ezan, dünyanın her yerinden mazlumların tek silahı, tutsak İhvân'ın özgürlük türküsü; ezan, bu dünyanın çakılı manevî çivisi ve tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir.

En ufak zerresinde bir acı olduğunda tâ içten hissettiğimiz Mescid-i Aksa'mızda bir vakit ezanın okunmadığını, nefesimizin kesilmesiyle öğrenmiş olduk. Bu adımların kararlılıkla atılması hususunda devletimizin ve milletimizin yanında olduğumuzu vurgulamak isteriz. Gözbebeğimiz Mescid-i Aksa'mızın durumunu da yakından takip ediyor, atılan her bir taşın evvelinde ve sonrasında o ruhu iliklerimize dek hissediyoruz.