SOYKIRIMI UNUTAMAYIZ

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü kutladık. Zaferimiz kutlu olsun.

Bizim tarihimizde bugünün öyle bir izi var ki; asırlar geçse de bu izi silmek asla mümkün değil.

Başta İngilizler olmak üzere Fransızlar ve sömürgelerinden Anzaklar, Hindistan’dan askerler dahi Osmanlı ile savaşmak için Çanakkale’ye geldiler. Aylarca bu asil millete kendi topraklarımızda kan kusturdular.

Vatanımızı savunmak için 250 bin şehit verdik.

Soykırım yaptılar.

Milli Şairimiz batılıların bize yaşattığı vahşeti Çanakkale Şiir’inde şöyle tarif etti

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?

En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı! "

Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer. (1)

Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da, (2)

Ostralya'yla berâber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...

Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,

Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

Medeniyyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz.

Çanakkale içinde aynalı çarşı. Anne ben gidiyorum düşmana karşı diyen çocuk yaşta liselilerimizin cepheye gittiği bir savaşı nasıl unuturuz.

Batılıların topluca saldırarak katliam yaptığı, soykırım yaptığı vahşeti nasıl unuturuz.

Bize ecdadımızı bu zaferler tanıttı. Çanakkale ye yapılan gezilerin önemini her halde anlamışsınızdır.

O gün vatan için cepheye giden liselileri bugünkü liseliler ziyaret ediyor. Ruhlarına Fatiha yolluyor.

Hayır dua ediliyor.

Gençler bu vatanın nasıl kurtarıldığını tabyaları gezerken, özellikle 57. Alay'dan, Seyit Mehmet Çavuş'tan, bilhassa özel müzedeki havada çarpışıp birbirinin içine giren kurşunlardan, topuk delen zehirli çivilerden öğreniyor.

Ecdadımızın Çanakkale de cesaret aşılayan mücadelesi milletimize İstiklal Harbi’nde vatanı müdafaa kararlığını artırdı.

Mehmetçiğimizin bugün içerde ve dışarda yaptığı mücadelede tankın üzerine çıkıp “bizi beklemesinler” deyişindeki halet-i ruhiyesi de gösteriyor ki; hepimizde ÇANAKKALE RUHU dipdiri duruyor.

Çanakkale Zaferinin yıldönümünde, vatan için, millet için, bayrak için, can veren aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, Allah’ım bizlere de ecdadımıza layık bir nesil olmayı nasip etsin diye dua ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi