Türkiye'nin bir yılda kalp krizi bilançosu: 200 bin kişi

Türkiye'nin bir yılda kalp krizi bilançosu: 200 bin kişi
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, Her gün en az 45-60 dakika egzersiz yapmanın kalp sağlığı için önem teşkil ettiğini, egzersiz yapmanın, kan basıncı kontrolünü sağlayarak şeker ve kolesterol düzeylerini düşürdüğünü ifade etti

Uzmanlar tarafından düzensiz beslenme alışkanlıkları, yükselen obezite oranları, sigara kullanımı, çevresel stres faktörleri ve hava kirliliği gibi sebeplerle, Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bin kişinin kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği değerlendiriliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kardiyoloji Uzmanı Güngör, düzenli doktor kontrollerinin, kronik hastalıkların erken teşhisinin ve sağlıklı yaşam biçiminin kalp hastalıklarından korunmada büyük önem taşıdığını vurguladı.

Sigaranın damar sağlığı üzerindeki zararlarına dikkat çeken Güngör, "Sigara, endotel olarak bilinen damarın iç yüzeyine hasar veriyor ve kanın akışkanlığını azaltarak kanda pıhtılaşmayı artırıyor. Bozulmuş bir endotelde, pıhtılaşmanın da artması ile beraber damarın tıkanma riski çok daha fazla oluyor.

Sigara ayrıca hem tansiyonu yükseltiyor hem de damarlarda büzülmeye sebep olarak yine endotel hasarına neden oluyor. Sigara kullanan hastalardaki damar sertliği çok daha yaygın oluyor." değerlendirmesini yaptı.

Güngör, yüksek tansiyonun damar sağlığı üzerindeki etkilerinden bahsederek, "Tansiyon ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma da o kadar fazla oluyor. Bu nedenle kan basıncı yani tansiyonun mutlaka normal sınırlarda tutulması gerekiyor. Hipertansiyon, 130/80 mmhg üzeri değerleri ifade ediyor. Burada unutulmaması gereken konu, hem büyük hem de küçük tansiyonun normal sınırlarda olması." ifadelerine yer verdi.

Tansiyon kontrolü için hayat tarzı değişikliklerinin etkili olabileceğini belirten Güngör, tuzsuz diyet, düzenli egzersiz ve kilo kontrolünün tansiyonu düzenlemede önemli rol oynadığını belirtti.

Erken teşhis ve düzenli hekim kontrolü potansiyel riskleri minimuma indirebilir

Güngör, kalp hastalıkları riskini artıran hastalıkların erken teşhis ve tedavisinin önemine vurgu yaparak, diyabetin ve yüksek kolesterolün kalp damar tıkanıklıklarına yol açan başlıca sebepler arasında olduğunu açıkladı.

Kalp hastalıklarından korunmada düzenli hekim kontrollerinin önemine işaret eden Güngör, erken teşhisin kalp hastalıklarıyla mücadelede kritik bir rol oynadığını ve potansiyel riskleri minimuma indirebileceğini ifade etti.

Doç. Dr. Güngör, "Kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümü kriz öncesi önemli bir şikayet tanımlamıyor. Ayrıca kronik hastalıklar da uç organ hasarı gelişmeden önce klinik bulgu vermeyebiliyor. Dolayısıyla özellikle risk grubunda olan kişilerin yıllık kontrollerini mutlaka yaptırması gerekiyor." uyarısında bulundu.

Risk altındaki gruplar arasında özellikle postmenopozal kadınların, 40 yaş üstü erkeklerin, sigara kullananların ve diyabet hastalarının olduğunu kaydeden Güngör, düzenli kontrollerin bu kişiler için daha büyük bir önem taşıdığını belirtti.

"Kalp hastalıklarından korunmak için fazla kiloyla mücadele edilmeli"

Güngör, kalp hastalıklarıyla mücadelede kilo kontrolü ve sağlıklı beslenmenin önemine de işaret ederek, "Fazla kilo, yine kalp damar hastalıklarının önemli risk faktörlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Fazla kiloyla mücadelenin temeli düzenli egzersiz ve dengeli beslenmedir. Kalp hastalıklarından korunmak için düzenli yürüyüş yapmayı, az yemeyi alışkanlık haline getirmek gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Beslenme alışkanlıkları konusunda diyetisyen danışmanlığının önemine vurgu yapan Güngör, lif, omega 3 açısından zengin ve düşük karbonhidratlı gıdaların tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, fast food tüketiminin artmasının obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet risklerini artırdığını belirtti.

Zeytinyağı kalp hastalıklarından korunmada önemli rol oynuyor

Güngör, Akdeniz diyeti ve zeytin yağının kalp sağlığının korunmasındaki önemine dikkati çekerek, "Zeytinyağı antioksidan etkisi sayesinde damar sertliğini azaltırken, doymamış yağ olduğu için kolesterolü düşürücü etkisi bulunuyor. Alkol de içerdiği şeker dolayısıyla obezite ve şeker hastalığına sebep olabiliyor. Alkol aynı zamanda vücudun sıvı yükünü artırarak kalp yetmezliğinin kötüleşmesine ve çarpıntılara yol açabiliyor." şeklinde konuştu.

Her gün en az 45-60 dakika egzersiz yapmanın da kalp sağlığı için önemli olduğunu söyleyen Güngör, "Egzersiz yapmak, kan basıncı kontrolü sağlayarak şeker ve kolesterol düzeylerini düşürüyor. Egzersiz mümkünse her gün yapılmalı. Kas gücüne dayalı sporlardan ziyade tempolu yürüyüş, yavaş tempo koşu,

bisiklet veya yüzme gibi aerobik egzersizlerin tercih edilmesi gerekiyor. Yapılan egzersizlerde nabzın yükselmesi, hafif terleme sağlanmalı, alışveriş gezisi şeklinde olmaması önem taşıyor. Yürüyüş sırasında birlikte yürüdüğümüz kişiyle rahat konuşabilmemiz, tempomuzun yetersiz olduğu anlamına geliyor." değerlendirmelerinde bulundu.

Kaynak:Anadolu Ajansı