El Azim

Bugün de rabbimizin isimlerinden El Azim’in manasını paylaşacağız. Siz değerli okurlarımız için derlediğimiz El Azim esmasının manası şöyle.

Varlık alemini anlamamızı sağlayan şeylerden biri de Allah'ın sıfatlarıdır. Bu sıfatlar sayesinde Allah'ın kudretini daha iyi anlarız. Bu anlamda Esma-ül Hüsna'yı bilmek oldukça ehemmiyetlidir. Allah'ın büyüklüğünü ifade eden isimlerinden biri de El-Azimdir. El-Azim ismi Allah'ın isimlerinden otuz dördüncüdür.

Peki, El-Azim ne demektir?

Allah'ın isimlerinden biri olan el- Azim de "Hakiki ve mutlak büyük, pek azametli, insan aklının erişemeyeceği derecede büyük, sonsuz büyüklük ve yücelik sahibi olan" anlamına gelmektedir.

Allah'ın Azim sıfatı, her namazda defalarca “SübhaneRabbiye'l-Azim” denerek tekrar edilmektedir. Bu esma ile Allah'ın kusursuz olduğu ve hiçbir eksiklik barındırmadığ vurgulanmaktadır. Yani, Allah tüm noksanlıklardan uzak ve mukaddestir
Azim ismi sözlükte ısrarla istemek, kesin karar vermek, irade ve sabır anlamlarına gelmektedir. Hem Kur'an hem de hadislerde sıklıkla karşılaşılan azim kelimesi Kur'an-da beş ayette sebat ve kararlık, dört ayette de kesin karar vermek anlamalarında kullanılmaktadır.

Cenab-ı Hak buyuruyor.

"O, yücedir, büyüktür." (Bakara, 255)

"Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur." (Şura, 4)
Cenab-ı Hak azimdir. Fakat O'nun azameti ancak kendine malumdur. Kullar O'nun büyüklüğünü tam olarak anlayamaz. Her namazın tesbihini çekmeden evvel okuduğumuz ayetel kürsünün sonunda: "Vehüvelaliyyül azim" diyoruz. İşte burada Allah'ın azameti, büyüklüğünün ne kadar sonsuz olduğunu düşünmemiz lazım.

Bir toplumun büyüğü, kendisine karşı çıkılamayan ve emirleri üzerine hareket edilendir. Ancak böyle olmakla beraber bu kimse zaman gelip çeşitli nedenlerle zayıf düşer, aciz kalır, mağlup edilir, sahip olduğu saltanatından ortada eser kalmaz. Oysa Allah Teala, mutlak güç sahibidir ve hiçbir şey O'nu güçsüz kılıp aciz düşüremez. Karşı çıkılıp mağlup edilemez. O gerçek büyüktür. Bu ismin başkaları için kullanılması mecazi anlamdadır. Hakiki büyüklük Allah'a mahsustur.

O, her büyükten daha büyüktür. Bu yüzden hiçbir akıl, O'nun büyüklüğün kavrayamaz. Yaratılan bütün varlıklar O'ndan birçok ilimler öğrenmiş olsa bile, bu bilgiler sınırlı ve sonludur. Akılların, sonsuz nurunu kavramaktan aciz kaldığı, anlayışların izzetinin aydınlığında kaybolduğu Allah ne yücedir. Bütün her şey Allah'ın yüceliğine, büyüklüğüne ve kemaline göre bir hiç gibidir. O'nun azametinin başlangıcı, yüceliğinin sonu yoktur.

Allah hiçbir şeye muhtaç değildir ve yarattığı her şeyde O'nun büyüklüğünü görmek mümkündür.

Cumamız mübarek olsun

Allaha emanet olunuz

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi