ŞÜKÜR DUASI YAPALIM

Ülke olarak yıllardır hasretini çekiyorduk.

Azıcık yağınca hepimiz sokaklara dökülüyor, doyasıya tadına çıkarmaya çalışıyorduk.

Tam olarak endamına uygun kardan adam bile yapamıyorduk.

Yapsak da arkası gelmiyordu.

Yağıyor ve geçiyordu.

Hepsi o

Şimdi ne kadar şükretsek az.

Çok şükür.

Doya doya karın tadını çıkardık.

Gözümüz kar gördü.

Bereket geldi.

Tarlalar beklediği yorganına kavuştu.

Hem de yumuşacık. Bembeyaz, tertemiz.

Ekili hububata ücretsiz ve zahmetsiz gübresini verdi.

Yetmedi taban suyunu da verdi.

İnsanların sorumsuzca bozmaya çalıştığı denge, demek ki korunuyormuş.

Kuraklık çok canımızı sıkıyor, hatta üretimimizi de kısıtlıyordu.

Şimdi biraz erken ama biz rabbimizden isteriz.

Hazinesinde bol.

Nisan öğünür, Mayıs da döğünürse değme keyfimize.

Depolarda, raflarda dolar.

Kuraklık sıkıntısında yağmur duası yapardık. Şimdi de gelen berekete  ‘Şükür duası’ yapalım.

Dağlarımız ovalarımız dolsun.

Ormanlarımız tarlalarımız yem yeşil olsun.

Çok bekledik.

Rabbim gönderdi.

Bizde şükrünü eda edelim.

Fırsatçıları, aç gözlüleri gördük. Yakından tanıdık.

Ayağa kalkalım, avuçlarımızı açalım.

Mahçubiyetimizle yalvaralım.

Bizleri bu aç gözlülere, fırsatçılara muhtaç etme diyelim.

Özümüzden uzaklaşıyoruz yaa

Ama biraz da kendimize gelelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi