ÜRETİM, EN İYİ DENETİM

Gıda fiyatlarıyla ilgili her alanda bir çalışma var. Çalışmaların yoğunluğunu denetimler oluşturuyor.

Haller, marketler didik didik denetleniyor.

Haklılar mı?

Evet, hem de çok haklılar.

Benim ecdadım dememiş mi; ya devlet başa ya kuzgun leşe diye.

Ama en önemli denetim üretimi artırmak.

Planlı üretim yaptırmak.

Doğrudan gelir desteği uygulaması ile arazi varlığı en ince ayrıntısına kadar tespit edildi.

Sanırım desteklemelerle kim ne ekiyor kayıt altına alındı.

Sebze ve meyve üretiminin ek bir masraf gerektirmeden hava şartları ile yapıldığı yaz aylarında domatesin, biberin, elmanın yaş üzümün fiyatı 10 liraya yaklaşırsa kışın, bu milletin çekeceği var.

Tarım ülkesiyiz.

Her bölgemizde ekilebilir arazi varlığımız mevcut.

Pazarda kilosu 2 lira ile en ucuz patatesti. Şimdiler de o da yavaş yavaş tırmanıyor.

Üreticiye soruyoruz.

Tarladan verdiği sebzenin satış fiyatını duyunca çıldırıyor.

Üreten biz. Ama o kadar kazanmıyoruz diye de isyan ediyor.

Sistem gereği belki de Tarım Bakanlığı tek başına çözüm üretemiyor.

Ama denetimlerin fiyatların aşağı çekilmesinde uzun süreli etkili olacağını tahmin etmek güç.

Ancak sözleşmeli ekimlerle, desteklemeli ekimlerle meyve ve sebzede devrim yapılabilir.

Bence en etkili denetim, üretimdir.

Planlı ve yeterli üretimle insanımız başta muz ve Antep fıstığı olmak üzere hasret kaldığı ürünleri bolca tüketebilir.

Sadece sebze ve meyve değil et ve süt ürünleri de bu pakette yer almalı.

İhracat yapalım ama önce kendi insanımızı besleyelim.

Tarım Bakanlığı, yerel yönetimler, tarım teşkilatları başta fide ve fidan olmak üzere damlama sulama sistemleri, ürün taşıma ve enerji katkısı ile üretimi desteklemeliler.

Alım garantili üretim, pazarları ve marketleri öyle etkiler ki; millet bir oh çeker.

Üreten de, tüketen de, aracı da kazanır.

Çok zor değil.

Karar verilsin.

Üretenler beklemesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi