YİĞİTLERİN AŞI

Konya kısa zaman içerisinde iki büyük organizasyona ev sahipliği yaptı.

Gonya tabiri ile, Uluslararası ve Bölgesel olarak düzenlenen organizasyonları organize etti.

Önce 56 ülkeden binlerce sporcunun katıldığı 5. İslami Dayanışma Oyunlarının, ardından da Anadolu yiğitlerinin sağlıklı yetişmelerini sağlayan Selçuklu ve Osmanlı dönemi mutfaklarından günümüze kadar gelen yemeklerin sergilendiği ‘Konya GastroFest’in başarılı şekilde yapılmasını sağladı.

Binlerce insanın kısa süreliğine bir arada olduğu programların sorunsuz atlatmak tecrübe işidir, ekipişidir.

Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay bu işi başarıyor.

Konya’nın geleneksel yemek çeşitlerinin tanıtıldığı ve marka olma yolunda ilerleyen ‘Konya GastroFest’ den bahsedelim.

Biz türlü türlü yemeklerimizin piştiği yere‘Aşhane’ deriz.

Aşhane demek, ağızda biraz emek ister. Gonyalı kendini yormayı sevmediği için ‘Aşene’ der geçer.

Yemek çeşitlerindeki zenginliğimiz aşene kültürümüzdendir

Bizim Aşene tam bir yemek fabrikasıdır.

Anadolu da her evin Aşene’si vardır.

Aşene, eve en yakın yerde bağımsız bölüm olarak yapılır.

Yakın komşularla küçük dalın ocak garası ile belliklendiği (işaretlendiği) sütün pişirilerek yoğurt, peynir, kaymak ve tereyağı yapılması Aşene’de olur.

Yazlık ve kışlık tüketilecek tüm gıdalar ile yemeklerin ve ekmeklerin yapıldığı ocak ve tandır da Aşene’nin içerisinde yer alır.

Yazın serin olur.

Hatta yaz günleri sığır ve koyunlar ile harman ve bahçe işlerinden yorulan insanlar, çoğu zaman yemekleri burada yerler.

Anadolu yiğitlerinin sağlıklı beslendiği yerdir Aşene.

Etli, sebzeli yemeklerin üretildiği yerdir Aşene.

‘Konya GastroFest’de Aşene kültürümüzü tanıttık.

Günümüz gençlerine hatırlattık.

***

Aşenemizin asırlık yemeklerine baktığımızda sadece midemizi değil, ruhumuzu da rahatlattığını görürüz.

Bizim aşenemizde edep vardır, adap vardır.

Sağlıklı beslenme için organik ürünler vardır.

Aşeneler, dervişlerin eğitim yeri olmuştur.

Hem de Allah'ın insanlara lütfettiği rızka hürmeti öğretmiştir.

Ocakta yemek pişen kazanlara, tencerelere, tavalara yörelerin, kültürlerin özü dökülmüş.

Bir gelen olur, kokusunu duyan olur diye fazla, fazla pişirilmiş

Anadolu’nun özü ruhlara işlenmiş.

Hamur yağda yapılmış ‘Pişi’ denmiş.

Yokluk yıllarında ekmek, ekmekle yenmiş ‘Tirit’ denmiş.

Yiğitler beslenmiş.

Vatan savunmasına gitmiş.

“Ya İstanbul beni, ya ben İstanbul’u alacam” demiş.

Sadece üzüm hoşafı yemiş ama “Ya İstiklal, ya ölüm” demiş.

Bizim Aşenelerde tüm insanlığa sevgi ve hoşgörü merkezli güzel ahlak öğretilmiş.

Paylaşmak, kaynaşmak bellenmiş.

GastroFest sadece yemek sergisi değil, Anadolu’nun özünün tanıtımıdır.

Kaynaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın adıdır.

Emeği geçenler ‘berhudar’ olsunlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet TURAN Arşivi