GÜÇ SENDE

Mevlâna Celâleddin Rumi, yüzyıllar öncesinden çağımıza çığır açmış bir bilge. Sözlerinin önemi günümüz insanı üzerinde etkisini hâlâ sürdürüyor. Bu etki insanın düşünce ve duygu donanımını değiştirecek güce sahip.

İnsana ezelden tanıdığı hisleri hatırlatıyor, kendisinde saklı duran hazineyi keşfetmesine olanak sağlıyor.

Mevlâna'nın bir sözü insanın kendine yolculuğunu başlatıyor. "Aradığın güç sende bulunmaktadır. Sütün bitmez kaynağı sende, başkalarının kovanlarına göz dikmek neden? Sen nehir gibisin, denize ulaşmak senin elinde. Havalarda su aramak için çırpınmak neden?"

Kendimizle aramızda gerili perdeler öyle geniş ki, içimizdeki benle konuşmaktan çekiniyor hatta uzak duruyoruz. Bitmez gücün ve güzelliğin kaynağını tanımıyor, kolaylıkla umutsuzluğa kapılıp yanlışa yöneliyoruz.

Karanlık ve dipsiz bir kuyu olan umutsuzluk, bizi öyle içine çekiyor ki, sonsuz endişelere kapılıyoruz. Hâlbuki bu dipsiz kuyudan kurtulmak dünyaya ve kendimize bakışımızı değiştirmekle mümkün.

Şeyh Galip'in beyitinde (Ey insan evlâdı! Kendine saygıyla hürmetle yaklaş. Çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü, gözbebeği olan insansın.) İnsanlığa yakışır kıymeti kendimize vermeli, buna uygun davranmalıyız.

Allah, Kur'anda "Biz insanı en güzel şekilde yarattık." diye aktarır. Hem yaratılışımızın güzelliğine, hem de biz olmanın birliğine dikkat çeker. Bu birlik ruhu da, nice güzel tohumların fidan, fidanların çınarlara dönüşmesine vesile olacaktır. İnsan hata ve kusurlarıyla insandır.

Mevlâna (Ne mutlu o kişiye ki, kendi kendinin ayıbını görmektedir. Kim ki, birisinin ayıbını görürse, o ayıbı kendisinde bulur) diyerek hata ve kusurları gece gibi örtmenin yolunu anlatır.

Toparlamak varken dağıtmak, bütün yapmak varken parçalamak, yaşatmak varken yok etmek üzücüdür. İnsan nefsiyle olan savaşta galip gelirse güzeldir. Yaşadığımız olaylar ve durumlar bazen hayrete düşürür, bazen üzer ve incitir.

Bize düşen yaşadığımız hayatın kıymetini anlamak ve dünyanın bizim etrafımızda dönmediğini idrak edebilmektir. Her insanın düşünce ve davranışları farklı olduğu gibi, sesi, huyu, karakteri, siması, parmak izi, inanç ve düşünceleri de birbirine benzemez. Farklılıklarımız sebebiyle birbirimize karşı ölçülü olmalıyız.

Hoşgörü bir anlayış biçimidir. İnsanlar arası tanışma ve selâmlaşma hoşgörüyle başlar, sevgi ve saygıyla devam eder. Hepimiz hayatımızın her noktasında, taşıdığımız tüm değerler ve donanımlarla bir kimlik oluştururuz.

Gönderiliş gayemizi unutmadan kimliğimizi korumalıyız. "Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol" diyen Mevlâna, insan olmanın ve insan kalmanın yöntemini bizlere anlatmıştır.

Kâinatı anlamak, insanın kendisini anlamasıyla mümkündür. Tüm varoluşlar içeriden başlar. Tohum toprağı içeriden çatlatır. Bebek ana rahminden ayrılınca doğar. Yumurta içeriden kırılırsa ancak o zaman hayat vardır.

Tüm yolculuklar içeriden dışarıyadır. İnsan kendisini bilir ve kendisini tanırsa, varlığı anlam kazanır. İşte bu irfandır. Hayatın ta kendisidir. Yüreklerimizi aydınlatan manevi bir güneş olan Mevlâna, herkes tarafından bilinen, yedi cihanı kuşatan, yedi öğüdü ile yedi asrı aşkın süredir cihana yayılan öğretileriyle insanlığa, bir nefes, bir hassasiyet şuuru sunmaktadır.

Kendisi irfan ehli, irfan geleneğinin önderlerindendir. Her milletle barışık, herkese karşı hoşgörülü ve çağları aşan "Gel ne olursan ol yine gel" sözünün sahibidir. Mevlâna, insanı insan yapan değerlerin, bir bakıma geleceğimizin tuğla taşı olduğuna dikkat çeker.

Öyle ki, bugün yapılan her iyiliğin yarınları yeşertecek akarsuyun kaynağı olduğunu hatırlatır. Cömert olmanın ve yardım etmenin lezzetini bir yaşam pınarı olarak görür. Allah, yapılan hiçbir iyiliği zayi etmez. İnsanın insana saygı duyması olması gerekendir. "Bütün ilimlerin aslı insanın kendisini bilmesidir." (Mevlâna)

İnsanı oluşturan tepeden tırnağa düşünceleri ve ruhudur. Düşüncelerimiz ne kadar iyiyse, benliğimiz o kadar iyiliğe yönelir. Düşüncelerimiz olumsuzluğa meyilliyse hayatta tutunmamız da, bir o kadar zorlaşır.

İSLÂM Barışın, hoşgörünün, paylaşmanın, yardımseverliğin dinidir. Mevlâna "Yaradana teslimiyet, islâmın ümitsizlik dini olmadığını, huzur, merhamet ve temelinde sevgi dini olduğunu dünyaya haykırır.

Sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür Mevlâna. Doğruluk ve dürüstlük felsefesinden ayrılmamalı. Yaşadıklarımızı anlatırken, bazen doğrudan sonuç odaklı düşünür ve ona göre anlatırız.

Bazen de iyi hisler bırakmayı ve güldürmeyi arzularız. Umudumuzu koruyalım. Tüm kötülükleri birlikte aşalım. Dünyayı ancak güzellik kurtarır unutmayalım. (Aradığın güç sende)

SAYGILARIMLA...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17