İLK ÇOCUK OLMAK

Ailemizin kaçıncı çocuğu olduğumuz kişilik yapımızın şekillenmesinde oldukça etkilidir.

İlk 6 yaşta şekillenmeye başlayan kişilik yapısı ergenlikle birlikte tamamen oturmaya başlar. İnsanın kişilik yapısının oluşmasında genler aracılığı ile anne-babasından getirdikleri yanında, sonradan yaşayarak model alarak kazandıkları da etkilidir.

İlk çocuklar acemilik zamanına rast geldikleri için birçok hata yapılabilir. Tecrübesizce yaşamaya başladığımız ilkler, aynı zamanda deneme yanılmalarla dolu yaşantılardır.

İlk çocuğumuzun en iyi eğitim almalarını, akıllı, sorumluluk sahibi, özgüvenli olmalarını isteriz. Bunları isterken bazen yetersizlik duyguları yaşar, iyi anne-baba olamadığımızı düşünüp yeni sınırlar ve kurallar koyarız. Sürekli sil baştan kararlar alırız.

Örneğin: Bir dere var. Yatağında akıyor. O dereye sürekli müdahale ederek orasına taşlar koyup, burasına setler yapıp daha güzel akması adına yaptığımız gereksiz müdahaleler normal akışı bozar toparlamak zorlaşır. İkinci ve sonraki çocuklarda tedirginliğimiz azaldığı için rahat oluruz.

İkinci ve sonraki çocuklar genelde daha rahat ve daha özgüvenli olurlar. Herşeyi çok problem etmeyen, mutlu olan, kendini oyalayabilen çocuklar olma ihtimalleri yüksektir. Kaygılarımız azaldığı için, çocuğun bireyselliğini ve kişiliğini ortaya koyması, yaşaması daha kolaydır.

İlk çocuklar, genelde duygusal, içe dönük olurlar. Çabuk suçluluk duygusu yaşarlar. Rahat olmakta zorlanırlar. Sürekli doğru davranma zorunluluğu endişeli yapar. İç motivasyonlarında iniş çıkışlar gösterebilir. İlk çocuklar evliliğin oturma döneminde dünyaya gelirler.

Karı-koca olmanın getirdiği rolleri benimsemeye ve oturtmaya çalışırken ebeveyn olmanın şaşkınlığı da yaşanır. Nasıl bir ebeveyn olmalıyız derken bakarız ki, çocuğumuz büyümüş.

Şaşkınlık duyguları içinde çocuk sahibi olmanın tadını bile çıkaramayız. İlk çocuklar, çabuk olgunlaşmak zorunda kalır. Öncelikle annenin sırdaşı ve dert ortağı olurlar. Küçücük omuzlarında zamanından önce birçok duygunun ağırlığı yüklenir.

Özellikle eşler olumsuz duyguları çocukla paylaşıyorsa, çocuk diğer ebeveyne karşı öfke ve olumsuz duygular beslemeye başlar. Babasına yakın olmak ister ama, annesinin yaşadıklarını düşünüp uzaklaşır.

Evliliğin, aile ilişkilerinin oturtulmaya çalışıldığı yıllarda doğan ilk çocuklar, annenin ve ailenin bütün elektriğini ve ortamın gerginliğini hisseder. Anne karnındaki bebeklerin, annenin psikolojisinden etkilendiği kanıtlanmıştır.

Stresli bir hamileliğin ardından, bebek huzursuz, gazlı ve uyku sorunları yaşayabilmektedir. Özellikle ilk çocuklarda bu daha yaygındır. Çocuğun duyguları ile bizim duygularımız genelde paraleldir.

Çocuklar oyun oynayarak yaralarını sarmaya çalışırlar. Kelimelere dökemediği acısını, korkularını, oyun oynayarak, resim yaparak azaltmaya çalışırlar. Davranışların dilini doğru okuyabilirsek, onları daha iyi anlarız. Duygusal ihtiyaçlarını farz edersek, daha kolay yardımcı olabiliriz.

İyi gözlem yapmak, nasihat etmeden konuşmak, birlikte oyun oynamak onları tanımak açısından değerli ipuçları sunar. Bazen de ilk çocuklar çok şanslı olur. İkinci çocuklar çok yorulur ve yıpranır. 3. 4. 5. 6. çocuklara bakarak anneye yardımcı olurlar.

Ne mutlu çocuklarının farkında olanlara, davranışlarıyla anlatmak istediklerini anlayanlara ve anlamaya çalışanlara...

SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17