KÜSMEK

Anne baba çocuğun güvenli bahçesidir. Çocuk hayatı o bahçede öğrenir. Düşse de,  yararlansa da, anne babasının o yaraları saracağını, kendisini sarıp sarmalayacağını bilir.

ÇOCUK bu güvenle büyür bahçede. Öğrenir, gelişir, kendine güvenir ve o güvenli alanın dışına çıkmaya cesaret eder. Ebeveynlerinin sevgisini ve sıcaklığını içinde hissederek yoluna devam eder, genç olur, yetişkin olur.

O güvenli olması gereken bahçede ebeveyn, çocuğa sırtını dönerse, sevgisini vermekten vazgeçerse, yani küserse iletişimi koparır. Çocuk kendini yalnız, değersiz, güvensiz hisseder. Hayata küserek devam eder.

ÇOCUKLARIN radarı hep açıktır. Evde olan biten herşey, ebeveynlerin birbirlerine karşı davranış ve tutumları, çocuğa karşı davranış ve tutumları çocukların radarına takılır.

Ebeveynler, açık iletişim kurmak yerine duygularını, kırgınlıklarını, küserek belli etmeye çalışırlarsa, çocuğa da zorluklarla başetme yolu olarak küsmeyi öğretir.

Çocuğa cezalandırma yöntemi olarak küsmeyi kullanan ebeveynler, çocuklarına özgüven eksikliğini, yetersizliği ve mutsuzluğu öğretir.

ÇOCUK duygularını bastırmayı öğrenir. Üzüntüsünü, kırgınlığını, açığa çıkaramaz içinde saklar. Böylece çocuk, en ufak bir zorlukla karşılaştığında, üzüldüğünde, utandığında, hayal kırıklığı yaşadığında, hoşlanmadığında küser.

Duygu ve düşüncelerini ifade etmek, zorluğun üstesinden gelmek için, çaba göstermek yerine küser.

Ebeveynlerin, çocuklarıyla iletişim yolculuklarında bazen problem çözümü, bazen cezalandırma yöntemi olarak kullanılan küsmenin sonunda çocuk, kendisine neden küsüldüğünü, bilemediği için, tahminler yürütür.

Tutarsız davranışlar sergiler, kafası karışır, endişe yaşamaya başlar. (Benim yüzümden, istenmiyorum, sevilmiyorum der.)

Kaygısı başka alanlara da taşar. Ebeveyn, küserek çocuğunu cezalandırdığında, ona psikolojik şiddet uygulamış olur. Çocuğun duygu dünyasında derin izler bırakır. Benlik algısı zedelenir. (Ben kötü biriyim der)

Çocuğa küsüldüğünde, o çocuğun içsel kaynakları körelir. Yaşam becerileri zayıflar. (Yapamam ki, üstesinden gelemem ki, zayıfım der)  Kırıldığı, incindiği zaman karşı tarafa küserek, kendinden mahrum ederek cezalandırmak ister.

Küstüğü kişi fark etsin, yarasını iyileştirsin ister. Fark edilmediği zaman daha çok incinir. Aslında kendini cezalandırdığını bilemeden büyür.

KÜSMENİN hikâyesinde önce gücenir, içi daralır. Gücendiği kişi bilsin ister, ama birşey diyemez. Gücendiğini gösterecek bir yol olarak o kişiyle bağlantıyı koparır. İletişimi keser. (Funda TEKELİOĞLU Psikolog)

Toplumumuzda küsme huyu oldukça yaygın olarak kullanılan bir iletişim biçimi. Küsme huyundan kurtulmanın çözümü, kesinlikle kişinin kendisindedir.

Karşı taraf ne yaparsa yapsın, kişi bu huyundan vazgeçmeye niyet etmezse, her zaman küsecek birşey bulacaktır.

KÜSMEK sorumsuzca bir eylemdir. Yetişkinlere uygun bir iletişim şekli değildir. İnsanız, elbette hatalar olacak. Anlaşılmış olalım veya olmayalım, karşımızdakinin yanlışından dolayı, kendi doğrumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Anlaşılmıyoruz diye küsme eylemine geçmeyeceğiz.

Temel amacımız, kendimizi doğru anlatmak, bunu sürdürmek ve pekiştirmek olmalı. Eninde sonunda, mutlaka bir şekilde sesimiz duyulacaktır. Kişi, sürekli kendini haklı gördüğü için, küsme hakkını da kendinde görür. O zaman aylarca süren küslükleri görmeye başlarız.

Problemin kaynağı, kendi hatalarımızın farkına varmadığımız sürece, hep karşıdakini hatalı görürüz. Hiçbir tartışma, kavga tek başına başlamaz ve sürdürülemez. Kendi hatalarımızın farkına varırsak, küsme eyleminin azaldığını görürüz.

KÜSMEKTEN VAZGEÇEREK açık iletişim kurabilmenin adımlarına bakmalı. Ebeveynler, bir yetişkin olarak kendi duygularını farketmeden çocuğunun duygularını anlayamaz. Çocuğunu önce dinlemeye odaklanmalı.

EBEVEYN, kimseyi eleştirmeden, yargılamadan, suçlamadan anlatınca, çocuğu da, kendi davranışlarının sorumluluğunu alır. Kendini açık ve net bir şekilde anlatabilir.

Ebeveyn, yaşadığı zorluklardan, şikâyet ederek kurtulmaya çalışmak yerine, alternatif çözümler bularak çözme yolunu seçerlerse, çocukları da, bir zorlukla karşılaştığında çözüm üretmeyi öğrenir.

SAYGILARIMLA...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17