VEDA EDENLERİN KÖŞESİ

Vefat ettiğini dilimiz söyler, beynimiz hala yaşadığını düşünür. Sesi, güler yüzü, sohbeti, samimiyeti... aklımızdadır. Acılarımızı anlatacak kelime bulamayız. Yüreğimizin en derininde yaşadığını hep hissederiz... 16 Şubat 2021 Salı günü bizlere veda eden, Prof. Dr. Doğan CÜCELOĞLU (Çocuklar bize verilmiş olan en büyük hediyedir der. )... Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.

Ülkemizin yetiştirdiği bir değerdi. Değerli olduğu kadar, kendini sevdiren, saygı duyduğumuz, eğitimci idi. Her zaman saygı ile anacağız ve dualarımızdan eksik etmeyeceğiz... CÜCELOĞLU gibi, başka çok güzel insanların ruh ve bedenleri birbirinden ayrılsa da güzellikleri hep bizimledir. ÖLMEK sözcüğüne zaman, farklı bir anlam yükler. ÖLÜMSÜZLÜK... (Annen yoksa, kimsen yok. Prof. Dr. Doğan CÜCELOĞLU)...

Empati duygusu yüksek, güleryüzlü, her zaman espirili olmayı, kendi gibi davranmayı bırakmayışı, özüne bağlı, sözlerini kibarca söylüyordu. Herkesi kucaklayan tavrı, ayrıştırmadan sevgisiyle davranması, yaşadıklarından ders alan, yaşadıklarını masalsı anlatım tarzı ile bizlere aktarması, eserleri ile TV'deki söyleşileriyle, yararlanacağımız, birisi olarak gitmiş olsa da... hep var olacak bir insan olmak ne güzel. Arkasından sevgi seli bırakıp gitti...

BU NASIL DUYGU? Hem ağlarız, hem gurur duyarız, hem de mutlu oluruz... Gerçekten yüreğe dokunanlar çok değerlidir. Bu tür insanları ÇINAR AĞACI gibi görürüz. Kimbilir kimler oturmuştur gölgesinde...

İNSANLARIN ACILARI ORTAKTIR Çok sevilen, mesleğinin doruğuna çıkmış, özellikle çocuklara ve gençlere değer verirdi... KIRLANGIÇLAR uçar gider, tellere takılır. EBABİL KUŞU Yuvasını yaptığı yerde kalır...

ÖLÜM Acı verir. Ateş alev alır, önce har yanar, sonra yavaşça söner ve küllenir..... Zaman en iyi ilâçtır. BAZEN Kan bağımız olan birisine veda edince, soğuk ve sessiz kalırız... AMA Bazı değerlere veda ederken, hasretinin verdiği acıyı, yüreğimizde bir sandığa şefkatle yerleştiririz... Sözlerini hatırlarız. Pınar gibi çağlayışını unutamayız. İŞTE O PINAR'ın emektar bakıcısı olmamız gerekir...

SONSUZLUĞA yolcu ettiklerimize söyleyecek söz bulamayız... SEVDİKLERİMİZ gitmez onlar hep bizimledir. Rahmetli derken zorlanırız. İŞTE o an yüreğimize bir kurşun saplanır sanki. DÜNYA böyle insanlardan oluşsa... imkânsız elbette... hatasını fark eden, düzeltmek için çırpınan, emek sarf eden, gönül alan, özür dileyen, en önemlisi hatalarından ders çıkaran, her durumda yüreği sevgi dolu olabilse...

EVİMİZDE Küçük bir tabloya, aramızdan ayrılan ailemizden olanların resimlerini yapıştırarak bir soy ağacı yapabilsek. Bu tablo, ölüm gerçeğiyle yüzleşmemizi sağlar, olayı kabullenmemizi kolaylaştırır... Mezar ziyaretleri de çok önemli... Hiç kimse kimsenin yerini asla dolduramaz. Ölenin yerine mezara giremeyiz... Özleriz elbette... Ardından güzel anılar bırakmak, adından övgüyle söz ettirmek, herkese nasip olmaz... ALLAH'ım yattığı yeri ışıklandırsın. Nurlar içinde uyusun.

BAZEN Duygularımızı bastırmaya çalışırız. Bilinçaltına yerleştiririz. Öldüğünü kabullenemeyiz... bu durum uzun sürmemeli. Allah'ımın proğramı önemli. SABIR, dua..... İNSAN Sevdiğini kaybedince olgunlaşır ve büyür. Bu dünyaya özel bir amaçla gelen seçilmiş ruhlar vardır...

ASLINDA Bir erkek babasına veda edince, tam olarak baba olduğunu anlar. Babasına ve çocuklarına karşı, farklı ve güçlü duygular hisseder. Bundan sonraki süreçte, daha dayanıklı olması gerektiğini, sorumluluğunun kat kat arttığını fark eder. Çocuklarına düşkünlüğünü artırır. Babasının gidişi, yüreğinden parça koparmıştır sanki. Gidişi yalnız hissettirir. Gücünü kaybetmiştir sanki...

YAŞAYAN Anne ve baba olanlara sağlık diliyorum. Aramızdan ayrılanlara rahmet diliyorum. Hasta olmadan sağlığımızın kıymetini bilemiyoruz. Bize veda etmeden de büyüklerimizin kıymetini bilemiyoruz. VEDA GÜNÜ Gelir... Sağken dokunmaktan, uzak ellerimizi sıkarız. Gülerek bakmayan gözlerimizden yaşlar akar... Yok ki... gitti... Sert sözlerimizi hatırlarız... Üzdüğümüzü hatırlarız. Ağlamak çözüm değil artık. Gönül alarak, incitmeden yumuşak ses tonuyla neden yaklaşmadığımızın pişmanlığını hissederiz. Hele azarlamışsak, artık ömür boyu vicdan mahkumu oluruz. ASLA teselli olamayız.

Geçti artık... Vah!... Vah!... Vahlar çoğalır. Kendimizi savunuruz. Gerçek ortadadır... Kolay gelsin... Zordur arınmak... Zordur kurtulmak...

ALLAH'ım hiçkimseyi vicdan mahkumu yapmasın inşallah... Sağlıklı, huzurlu, çözüm odaklı olmamızı sağlasın inşallah...

BEN değil, BİZ demeyi öğrenelim inşallah. Şahsi kaprislerimizden arınalım... KURTULUŞA Gidelim...

SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17