ARGO KELİMELER

Çocuklar her yaş döneminde farklı şeylere ilgi duyarlar. Bir yaş önce hiç ilgilerini çekmeyen bir konu, bir yaş sonra fazla dikkat çekici olabilir.

Özellikle okul öncesi dönemde bu durum çok belirgindir. Anneler çocuklarındaki bu hızlı değişime alışmakta güçlük çekerler. "Bu çocuğa ne oldu anlayamıyorum geçen sene böyle huyları yoktu."diye şikâyet ederler.

ÇOCUKLAR, özellikle dört yaşlarında argo ve küfürlü kelimelere özel bir merak duyarlar. Anlamını bilmeseler de bunları tekrarlamak hoşlarına gider. Kullandıkları zaman çevrelerindeki insanların güldüklerini görürlerse, doğru bir şey yaptıklarını düşünüp konuşurlar.

ÇOCUKLAR, bazen dikkat çekmek için de küfür ve argo kelimeleri kullanırlar. Evde yaramazlık yapmadığı sürece çocukla ilgilenilmiyorsa, sürekli seslendiği halde bakılmıyorsa, çocukla kaliteli zaman geçirilmiyorsa, çocuk fark edilmek ve kendini göstermek için anne babanın hoşlanmadığı davranışları ve sözleri tekrar ederler.

ÇOCUKLAR, sevgi ve ilgi ihtiyaçları karşılanmadığında, olumsuz tutum ve davranışlarla anlatır. Çocuğun argo ve küfür kullandığını farkettiğimizde, bu kelimelerin hoş ve güzel sözler olmadığını, söylenmesinden rahatsız olduğumuzu, başkalarının da rahatsız olacağı söylenmelidir.

Sürekli uyarıldığı ve kızıldığı zaman, çocuk inatla anne ve babasının gözünün içine bakarak söylemeye devam eder. Onun için sürekli uyarmak yerine ilgilenmemek çocuğun ısrarını azaltacaktır. Ebeveyn, şiddet uygularsa çocuk cezamı çektim der aynı kelimeleri konuşmaya devam eder.

ÇOCUKLAR, istekleri yapılmadığında, anne ve babalarına tepkili olduğu zamanlarda, evde başkaları da varken, onları mahcup edecek şekilde bu sözleri sık sık tekrar ederler. Önemli olan kaynağını bulup, tedbir almalı.

Evde kullanılıyorsa çocuk tarafından taklit edilerek öğrenilir. Kullanılmıyorsa, çocuk bunu dışarıdan duyduysa kalıcı olmaz.

ÇOCUKLARI, kontrolsüzce TV karşısında bırakmak, oyalanmasını istemek, yaşından önce birçok şeyle karşılaşması anlamına gelir.

ÇOCUĞUN, duyduğu farklı kelimelere ilgisinin arttığı, dört ve beş yaşlarında tekerlemeler, kelime oyunları öğretilebilir. Sayışma tekerlemeleri (Portakalı soydum, başucuna koydum, ya da komşu komşu hu hu gibi...) Çok hoşlarına gidecektir.

Ayrıca çocuğa yatmadan önce kitap okumak, kitabın resimleri üzerinde onunla konuşmak kelime hazinesini zenginleştirir. Çocukla kurulacak sağlıklı iletişim ve birlikte oyun oynamak bazı olumsuz davranışların aşılmasında çok yardımcıdır. (Psikolog:Ceyda YANAR)

Ebeveyn olarak çocuklarımızla birlikte sağlıklı büyümenin keyif veren taraflarını bulmalıyız. Onlarla ilişkilerimizde dayatmacı yaklaşımlardan ziyade şefkatli, onarıcı ve sevgi dolu olmalıyız. Çocuğumuzu terbiye etmenin önce kendimizi düzeltmekten geçtiğini, düştüğümüz yerden kalkmamızla mümkün olduğunu görürüz.

Çocuklarımızın hayatımıza girmesiyle dünyamız renklenir. Her şeyin tadı değişir. Çocuk aynasında kendimizle yüzleşme fırsatını yakalarız. Böylece kendimizi tanımaya, anne ve baba olmanın eşsiz deneyimini yaşamaya başlarız. Aile yapımız sağlam temellere oturur. Ben ve sen merkezinden uzaklaşır, biz oluruz.

ÇOCUKLAR, bana yaklaşmak, küçücük dünyamı tanımak ve eğer bir şeyi kolayca öğretmek isterseniz benimle oyun oynayın, sizi o zaman daha ciddiye alır, daha çabuk öğrenirim der.

ÇOCUK, sosyal hayatı, insan ilişkilerini, ilk tecrübelerini, oyun oynarken öğrenir. Evcilik oyununda birçok role girerek empati kurmayı öğrenir. (Sadece sevgi dolu bir bakış, bir insanın hayatını değiştirir. OSHO)

(Benim çocuğum benim beklentilerimi gerçekleştirmek için değil, kendi hayallerini keşfedip onları gerçekleştirmek için yaşamalı. Doğan CÜCELOĞLU)...

(6 yaşındaki çocuk oyun oynarken koltuğu yırtar. Annesi kızar, babası döver. Ceza olarak elleri bağlanır. Moraran eller kangren olmuştur. Kesilir. Taburcu olunca, çocuk babasına seslenir. Baba bugün hiç yaramazlık yapmadım. Hadi ver artık ellerimi ne olur!... Tolga ÇEVİK)...

SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mebruke BİCAN Arşivi

SEVGİ

28 Şubat 2024 Çarşamba 22:17