Zeliha BÜYÜKCENGİZ

Zeliha BÜYÜKCENGİZ

KUR’AN VE SÜNNET IŞIĞI’NDA ÇOCUK EĞİTİMİ-2

Hz. Peygamber(S.A.V.), çocukları çok sever, onlara çok değer verir, yetişkin bir insan gibi muamele eder, üzüntülü olduklarında şefkat gösterir, teselli eder, asla sert konuşmaz, sert davranmaz, yumuşak bir ses tonuyla çok güzel konuşurdu. Öylesine sabırlı, hoşgörülü idi ki, çocuklarına sert davrananları ikaz eder, hep sevgiyi, güzel muameleyi tavsiye ederdi. Çocuklarla selamlaşır, hal hatır sorar, arzu ve isteklerini dikkate alır, aralarında adaleti gözetir, onlarla şakalaşırdı. Kısacası çocukları yarının büyükleri olarak görür, çok sever, onlara kendilerini çok değerli hissettirirdi.

Bu hususlar çocuklarla iletişim açısından son derece önemli konulardır. Bu durumda; Hz. Peygamber (sav)’in “Muhammed’ül-Emin” olarak tanınması mesajını yetişkinlere ulaştırmada kendisine büyük kolaylık sağladığı gibi, çocuklarla olan olumlu insani ilişkileri de, onların eğitimlerinde kendisini başarılı kılmıştır. [1]Nitekim başarılı mesaj alışverişinde olumlu insani ilişkilerin büyük rol oynadığı, günümüzde üzerinde durulan konular arasında yer almaktadır.

Kur’an-ı Kerim’in Enbiya Suresi 107.Ayet-i Kerimesi’nde Rabbimiz: “(Ey Muhammed!) Biz seni âlemlere ancak bir rahmet olarak gönderdik. [34/28] “diye buyurmaktadır.[2]

Bu Ayet-i Kerime Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an Yolu Tefsiri’nde şu şekilde açıklanmaktadır:

Hz. Muhammed(S.A.V.)bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamber, dolayısıyla âlemlere rahmettir. Onun getirdiği Kur’an çağlar üstü, evrensel bir kitaptır; soy sop, ırk veya kültürel çevre farkı gözetmeksizin bütün insanlığa hitap etmekte, herkese doğru yolu göstermektedir; akıl ve sağduyuya hitap edip insanları birlik, beraberlik, kardeşlik, adalet, eşitlik ve yardımlaşmaya çağırmaktadır. Âlemlere rahmet olmasının bir sonucu olarak insanlara birbirlerini, hayvanları, bitkileri sevmeyi; ekolojik dengeyi korumayı tavsiye etmiştir. İnsanlara kurtuluş ve mutluluğa erme yollarını öğreten yine O’dur. O’nun vasıtasıyla insanlar dünya ve âhiret hayatı bakımından birçok iyilik elde etme imkânı bulmuşlardır. O geldiği zaman insanlık onuru çiğneniyor, insanlar Rab diye elleriyle yaptıkları putlara tapıyor, kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Yüce Allah insanları bu bâtıl inançların kıskacından kurtarmak, onları düşüncede, inançta ve toplumsal hayatta özgürlüğe kavuşturmak amacıyla Hz. Peygamber’i göndermiştir. O getirdiği dinî ve ahlâkî prensipler sebebiyle insanlık için bir rahmet olmuştur. Nitekim kendisi de bir Hadis-i Şerifi’nde, “Ben bir rahmet ve hidayet rehberiyim” buyurmuş (Dârimî, Sünen, “Mukaddime”, 3); müşriklere beddua etmesini teklif edenlere, “Ben lânetçi olarak değil, âlemlere rahmet olarak gönderildim” diye cevap vermiştir (Müslim, “Birr”, 87; Hz. Peygamber’in müminlere karşı şefkat ve merhameti hakkında bk. Âl-i İmrân 3/159; et-Tevbe 9/128).[3]

Dolayısıyla “Alemlere rahmet olarak gönderilen” Hz. Peygamber (S.A.V.), insanlar arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin, her yaştan, her kabileden ve her sınıftan insanla olumlu insani ilişkiler kurmaya büyük önem vermiştir.

[1] İsmail SAĞLAM, Hz. Peygamberin Çocuk Eğitiminde Öne Çıkardığı Hususlar ,Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Cilt: 11, Sayı:2, 2002 s. 167-190

[2]Hasan Tahsin Feyizli, Feyzü’l-Furkan, Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Meali,

[3]

Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zeliha BÜYÜKCENGİZ Arşivi