Zeliha BÜYÜKCENGİZ

Zeliha BÜYÜKCENGİZ

SARAYÖNÜ AĞIZLARI, SÖZLÜĞÜ-4

Bir dilin gelişim seyri ve zenginliğini ortaya koyma adına ağız araştırmaları çok büyük öneme sahiptir. Sarayönü ilçesinde yaşayan Türkmenlerden derlenen metinlerin incelenmesi neticesinde şu sonuçlara ulaşılmıştır:

  1. Türkçenin tarihi dönemlerdeki metinlerinde varlığını hissettiren, anlam ayırıcı özelliğe sahip kapalı e (ė) ünlüsü Türkmen ağzında darlaşarak /i/ sesine dönüşmüştür.
  2. Sarayönü Türkmen ağzının genelinde Türkçenin asli seslerinden sayılan damak /n/’si (ñ) ünsüzü korunmaktadır.
  3. Türkmen ağzında ekleşme süreci oldukça ilerdedir.

4.Şimdiki zaman kipinde Türkmen ağzında -i:~-i:r şekilleri kullanılmaktadır.[1]Bu çalışmamızda, geçen haftalarda başladığımız “Sarayönü Ağızları, Sözlüğü “ başlıklı makalemize devam edeceğiz. Burada “Sarayönü Ağzı’nda Kullanılan Bazı Sözler ve Deyimler kurulan cümle örnekleriyle açıklanacaktır.

*Ağzı Basmamak : Yemekten hoşlanmamak. Örnek : Aha gavırın gızına pırasa bişirdiydim, ağzı basmadı.

*Böğür : Böbreklerin bele yakın üst kısmı. Örnek : Böğrüm ağrıyor geliiné! ıccak su torbasını doldur da ak yavrıım, ıccak ıccak (sıcak sıcak) böğrümü ısıtsın.

*Cilalamak : Duvarların kirlerinin kapatılması için,beyaz toprak ile suyun karışımından ibaret bir badana malzemesi. Örnek : Kak gıızz, ne oturuyon, maksiyle işliğini giy de duvarları çabıtla (çaput: bez parçası) cilala.

*Dingişlenmek : Karşı çıkmak, direnmek. Örnek: Benim gelin, dingişlene dingişlene gaynatasına ve herifine her istediğini aldırmış, ciplerinde(cep)beş kuruş para bırakmamış.

*Essah mı? : Sahiden mi? Gerçekten mi? Örnek : -Şo herif var ya, anasının lafıyla hem avradını boşamış, hemi de mihirini (mehirini) virmemiş. –Essah mı! gıı? Töh töh, canım gıza yazzık itmişler.

*Fizolu : Fuzuli yere, boş yere.Örnek :Gaç herif, fizolu yire uğraşma. Bu oğlan bu gızı almaz.

*Galağı kalkmak : Büyüklenmek, kendini üstün görmek, kibirlenmek. Örnek: Oğlum! makamın yükselip zengin olunca galağın kalkmasın, bugünlerini asla unutma!

*Göynek : Üste giyilen iç çamaşırı. Örnek :Hay guzum,eveli avratlar göyneğinden iç donuna varıncaya gadar her şiylerini ellerinde dikerdi. Şimdikiler anca hazır alıyorlar emsizler (beceriksizler).

*Havaslanmak : Heveslenmek, arzu etmek. Örnek:Gızın anası gelen dünürcüye “ -Boşuna havaslanmayın, bizim gızımız doktur Mehmet’e vergili “didi (vereceğiz dedi.)

*Hazaar : Nedeni belli olmayan bir olayın sebebi için kullanılan onay sözcüğü.Örnek: Fadimana bana geçen kırgın kırgın bakıyordu. Gayınnası ölmüş, ben de, “ başın sağolsun” dememişim. Hazaar ondanmış.

*Ildızı barışmamak: Anlaşamamak, hoşlanmamak. Örnek:Asya (Asiye)bacım, benim gızla görümcesinin bi türlü ıldızı barışmadı.

*İlenmek : Beddua etmek. Örnek:Ne ilenip oturun (beddua edersin) gıı,sana dönerse nörecen? Hem suçlusun, hem güçlü!

*İvmek : evmek, acele etmek.Örnek:Hayırlı işlerde ivmek lazım, uyuntulanmak (oyalanıp geciktirmek) iyi olmaz.

*Kaksımak : Bayatlamak. Örnek:Aşenedeki tandır ekmeklerini iyi bürülememişler,(üstünü örtmemişler),ekmekler kaksımış.

*Muşunu dikmek : Gözünü dikmek. Örnek:Özün içindeki tarlaya oğlanların hepsi de muşunu dikince sonunda küsüştüler.

*Onmamak : İstenilen düzeye gelmemek. Örnek:Bu oğlan garısının müsirifliği yüzünden bi türlü onmadı.

*Onuşmamak: Sağlıklı duruma gelmemek. Örnek:Gencecik kızını gara toprağa virince dayanamadı,en iyi dokturlara götürdüler amma gine de onuşmadı.

*Paklemek : Temizlemek. Örnek:Evin her yirini pakledik, çırptık gellaba(gelin abla) didiydi, öteğennek vardım baktım, halı yastıkların arkası pislik doluydu pis kerahatın.

*Sadana : Salak. Örnek:Gaç oğlum bu oğlan pek sadana. Anca orda burada samıtıp duruyor.

*Samıtmak : bir yerden geç dönmek, oyalanmak, tembellik yapmak.Örnek:Al şu çıkıyı da dedengile tarlaya unnaştır(ulaştır),yolda bilde samıtma!

*Sırça : İçerisine yağ ve yoğurt konulan,içi sırlı (parlaklık vermek, dış etkilerden korumak, sızmalarını önlemek vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernikli) büyük çömlek.Örnek:Goyunun sütünü sağar,piynir yapar,sırçalara basardık.Pek datlı olurdu.Şimdiki piynirler de dat, duz yok gardaşım.

*Sifli : Sefil, acınacak halde. Örnek:Benim elti, oldum olası kendine hiç bakmaz, pek sifli.

*Vannaa : Hayret, şaşkınlık bildiren bir ünlemdir. Örnek: Vannaa gızın gözelliğine! Bi giyinmiş, milletin ağzı açık galdı.

*Yenlicek: Gereksiz yere söz söyleyen, konuşan iki kişinin arasına giren kişi. Örnek: Benim gelin gız,gittiği yirde şöyle ağır ağzem oturmayı bilmez(ağırbaşlı değil),aman bi yenlicek, bi yenlicek.

[1]KÜÇÜKBALLI, Fatih Numan-YASTI, Mehmet (2015). “Sarayönü Yörük ve Türkmen Ağızlarının Belirgin Dil Özellikleri”, Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü Sempozyumu. ed. Hasan Bahar. (24-26 Ekim 2014). Konya: Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları:472-501

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zeliha BÜYÜKCENGİZ Arşivi